Danıştay 6. Daire, Esas No: 2020/9881, Karar No: 2021/1264

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/9881 E. , 2021/1264 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/9881
    Karar No : 2021/1264

    KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN
    MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALILAR : 1- … Bakanlığı-ANKARA
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Bakanlığı – ANKARA
    VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri (…)

    DİĞER MÜDAHİL (DAVALILAR YANINDA) : … A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … Derneği
    2- … Barosu Başkanlığı
    VEKİLLERİ : Av. …

    MÜDAHİL (DAVACILAR YANINDA) : … Odası (… Şubesi)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 02/06/2020 tarih ve E:2019/17291, K:2020/4569 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

    SAVUNMALARIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    Bursa İli, …- … arasında mevcut tahsis alanı içindeki teleferik hattı ve direkleri ile terminal istasyonunun yenilenmesi ve … ile II. Gelişim Bölgesi arasında teleferik hattı ve istasyon binası yapımı için ek alan tahsisi talebi üzerine, … günlü, … sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı oluru ile Bursa Büyükşehir Belediyesine verilen ön izin ile … tarihli, … sayılı kesin iznin; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun, Bursa-Uludağ arasında, Uludağ Milli Parkı ve I. Derece Doğal Sit Alanı içinde mevcut teleferik hattının yenilenmesi ve söz konusu sistemin Oteller II. Gelişim Bölgesine uzatılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı kararının; Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun, …-… Bölgesi güzergahında, 12m’lik hat koridoru içinde kalan 3.375 ağaçtan, hattın döşenmesi ve işletilmesiyle ilgili teknik açıdan zorunluluk arz eden ağaçların kesiminin Orman ve Su İşleri Bakanlığı II. Bölge Müdürlüğü denetiminde Bursa Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmasının uygun olduğuna ilişkin … tarihli, … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu … tarih ve … sayılı Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararının iptali, davanın dava konusu diğer işlemler yönünden reddi yolunda … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 20/09/2018 tarih ve E:2015/4929, K:2018/5501 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, dava konusu … tarih ve … sayılı Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararının iptali, dava konusu … tarihli ve … sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı oluru ile Bursa Büyükşehir Belediyesine verilen ön izin ve … tarihli ve … sayılı kesin izin ile dava konusu … tarih ve … sayılı Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına ilişkin davanın reddi, Bursa Barosu Başkanlığı yönünden ise davanın ehliyet yönünden reddi yolunda … Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın iptale ilişkin kısmının bozulması yolundaki Dairemizin 02/06/2020 tarihli, E:2019/17291, K:2020/4569 sayılı kararının, davalı yanında müdahil tarafından, düzeltilmesi isteminde bulunulmaktadır.
    2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Feri müdahilin durumu” başlıklı 68. maddesinde; müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği hükme bağlanmıştır.
    Bu durumda, davalı idare tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmadığı halde, davalı idare yanında müdahil tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğundan, ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen ve yanında katıldığı tarafla birlikte hareket edebilen müdahilin tek başına kanun yollarına başvuramayacağı dikkate alındığında, müdahilin kararın düzeltilmesi isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle; kararın düzeltilmesi isteminin incelenmeksizin reddine, yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 04/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY (X) :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31 inci maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66 ncı maddesinde, “Üçüncü kişi davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir.”, 68 nci maddesinde, “Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir. Mahkeme, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder.” 69 uncu maddesinde, “Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez.” hükümleri yer almıştır.
    Yukarıda belirtlen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; davaya müdahaleyi, görülmekte olan davada, hakkı davanın sonucuna bağlı olan kişinin kendi hukuki yararını korumak için, davanın tarafı olmadan, davayı kazanmasında yararı bulunan tarafın yanında ve ona yardımcı olarak davaya müdahalesine imkan veren bir hukuki kurum olarak tanımlamak mümkündür.
    Buna göre, davacı ya da davalı idare yanında davaya katılma mümkün olup, davacı yanında davaya katılan üçüncü kişilerin, dava konusu işlem aleyhine ayrıca dava açma hakkı bulunmasına rağmen, davalı idare yanında davaya katılanların, yargı kararı üzerine tazminat davası dışında yeni bir dava hakkı bulunmamaktadır. Tazminat davasının da çoğu zaman uğranılan zararı gidermekten uzak olduğu da bilinen bir gerçektir. İptal davalarında idari işlemin iptali davalı yanında davaya katılanın hak ve menfaatini doğrudan etkileyecek olmasına karşın, davada taraf olarak yer almayan müdahilin hak ve menfaatini koruyabilmesi, davalı idarenin tutum ve kapasitesine bağımlı durumdadır. Netice itibariyle idari davalarda davacı yanında davaya katılan ile davalı idare yanında davaya katılanın hukuki durumları farklılık arzetmektedir.
    Bu bağlamda, davaya katılanın kanun yoluna tek başına gidebilmesi hususunun, davacı yanında davaya katılan ile davalı yanında davaya katılan açısından farklı değerlendirilmeli ve idari işlem doğrudan hak ve menfaatini etkilemesine rağmen doğrudan taraf olma imkanı olmayan, yani dava açma hakkı olmayan kişilerin, davalı idare yanında davaya katılması halinde, davalı idare temyiz yoluna başvurmasa bile, müdahilin yanında yer aldığı idarenin aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde, dava sonunda verilen hükmü tek başına temyiz edebileceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Aksi durum, Anayasa’nın “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “Adil Yargılanma” başlıklı 6. maddesine aykırı olacaği gibi, davaya müdahalenin etkin işletilememesi, idari işlemin hukuka uygunluğunun denetlenmesini kısıtlayıcı bir sonuç yaratacaktır.
    Bu itibarla davalı yanında davaya katılanın temyiz talebinin, Anayasanın 90 ıncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesi ve AİHM içtihatları çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Menemen Minibüsçüler Odası/Türkiye kararında, yargıya erişim hakkı veya diğer bir deyimle hukuk davası açma hakkının, AİHS’nin 6. maddesinin “yargılanma hakkı” ile ilgili birinci fıkrasının yalnızca bir yönünü oluşturduğu, erişim hakkının etkin olabilmesi için, haklarına müdahale edilen bir kimsenin açık ve kesin bir şekilde bu işleme itiraz edebilmesi ve mahkemece tartışılabilmesi ve incelenmesi gerektiği, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin mahkemeye erişim hakkını doğrudan etkilediğine işaret etmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; dava konusu …tarih ve … sayılı Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararının iptali, dava konusu … tarihli ve … sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı oluru ile Bursa Büyükşehir Belediyesine verilen ön izin ve … tarihli ve … sayılı kesin izin ile dava konusu … tarih ve … sayılı Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına ilişkin davanın reddi, Bursa Barosu Başkanlığı yönünden ise davanın ehliyet yönünden reddi yolunda … Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın iptale ilişkin kısmının bozulması yolundaki Dairemizin 02/06/2020 tarihli, E:2019/17291, K:2020/4569 sayılı kararının, davalı yanında müdahil tarafından, düzeltilmesi isteminde bulunulduğu görülmektedir.
    Bu durumda, dava sonunda verilen karardan müdahilin menfaatinin doğrudan etkileneceği gözönünde bulundurulduğunda, davalı idare tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmamış olsa dahi müdahilin tek başına karar düzeltme isteminde bulunabileceğinin kabul edilmesi gerektiğinden, müdahilin iddiaları tartışılmak suretiyle işin esası hakkında değerlendirme yapılması gerektiği oyuyla Dairemizce verilen karara katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir