Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/16570, Karar No: 2021/2470
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/16570 E. , 2021/2470 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/16570
Karar No : 2021/2470
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirkete, 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi ile Hafriyat Topraı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle aynı Kanunun 20. maddesinin (r) bendi ve 23. maddeleri uyarınca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı yaptırım kararıyla verilen 243.816,00-TL idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarihli, … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 04/04/2018 tarih ve E:2015/560, K:2018/2278 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak Mahkemesince; ödeme emrinin düzenlendiği tarih itibarıyla ortada kesinleşmiş bir amme alacağının bulunmadığı gerekçesiyle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2872 sayılı Çevre Kanununun 25. maddesinin 2. fıkrasında idari yaptırım kararlarına karşı dava açılmış olmasının cezaların tahsilini durdurmayacağı hükmünün getirildiği; Çevre Kanununa Göre Verilecek İdari Para Cezalarında İhlalin Tespiti ve Ceza Verilmesi ile Tahsili Hakkında Yönetmeliğin 28. maddesinde de, mahalli idareler tarafından verilen para cezalarının kendi bütçelerine gelir olarak kaydedileceğinin düzenlendiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin değişik 3. fıkrasında da, sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilen idari para cezalarının kendi bütçelerine gelir olarak kaydedileceğinin düzenlendiği, bu sebeple dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı çevre ekiplerince düzenlenen 28/05/2013 tarihli tutanakla, “İstanbul ili, Tuzla ilçesi, … Mahallesi … Sokak … Sokak … pafta … sayılı parsel” üzerine izinsiz hafriyat toprağı döktürüldüğü tespit edilmiş, bu tespit dayanak yapılmak suretiyle davacı şirkete 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin (r) bendi ve 23. maddeleri uyarınca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı yaptırım kararıyla 243.816,00-TL idari para cezası verilmiştir. Bu para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarihli, … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının, tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, aynı Kanunun 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları hususunda bir ödeme emri tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açabileceği öngörülmüştür.
2872 sayılı Çevre Kanununun “İdarî yaptırımların uygulanması, tahsil usûlü ve itiraz” başlıklı 25. maddesinin ikinci fıkrasında; “İdarî yaptırım kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir. Dava açmış olmak idarece verilen cezanın tahsilini durdurmaz.” hükmüne; üçüncü fıkrasında ise; “İdarî para cezalarının tahsil usûlü hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen, 2872 sayılı Çevre Kanununun 25. maddesinin ikinci fıkrasında, idari yaptırım kararlarına karşı dava açılmış olmasının cezanın tahsilini durdurmayacağı açık bir şekilde belirtilmiş olup, bu düzenleme uyarınca, idari yaptırıma konu cezanın, ilgilisine tebliğinden itibaren mevzuatta öngörülen vadede ödenmemesi durumunda, cezanın iptali istemiyle dava açılması halinde de borcun kesinleşmesi beklenilmeksizin 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca cezanın takip ve tahsili yoluna gidilebilecektir.
Çevre para cezalarının tahsili konusunda getirilen istisnai nitelikteki bu düzenleme dışında, aynı Kanunun 25. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan, idari para cezalarının tahsili usulü hakkında Kabahatler Kanununun uygulanacağına ilişkin hükmün ise, Çevre Kanununun 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, ilgili tahsil dairesinin, vadesinde ödenmeyen idari para cezasına karşı açılan davaların kesinleşmesinin beklenmeyeceği yolundaki özel düzenleme dışındaki 5326 sayılı Kabahatler Kanununda öngörülen diğer usul ve esaslar dahilinde borcun tahsili işlemlerinin yürütülmesine ilişkin olduğu sonucuna varılmaktadır.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2019 tarihli, E:2018/3454, K:2019/1304 sayılı ve 22/11/2018 tarihli, E:2017/2095, K:2018/5167 sayılı kararları da bu yönde olup, istikrar kazanan söz konusu kararlar da dikkate alındığında, Çevre Kanunundan kaynaklı idari para cezalarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenebilmesi için para cezasının kesinleşme şartının bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan; dava konusu ödeme emrine dayanak alınan para cezasının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… ,K:… sayılı kararın; Danıştay Ondördüncü Dairesinin 16/03/2016 tarihli, E:2014/9642, K:2016/1872 sayılı kararıyla onandığı, aynı Dairenin 21/10/2016 tarihli, E.2016/5376, K.2016/5902 sayılı kararı ile de kararın düzeltilmesi isteminin reddi ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.