Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/7474, Karar No: 2021/1322

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/7474 E. , 2021/1322 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2018/7474
    Karar No : 2021/1322

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı/ …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Valiliği (… İl Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Adana İli, Sarıçam İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanununun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemenin … tarihli, E:… sayılı ara kararına cevaben davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerden parselasyon yapılan alanda belediyece onaylanmış özel parselasyon veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunmadığı, dolayısıyla 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşulunun bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dosyanın ve istinabe suretiyle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, her ne kadar bilirkişi raporunda yer alan bazı cümlelerde dava konusu parselasyon işleminde 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin arazi anlamında uygulanma koşullarının bulunmadığı ifade edilmiş ise de, devamında dava konusu alanda özellikle hisseli parsellerdeki sorunun çözümü için 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanması gerektiğinin belirtildiği ve uyuşmazlığa konu taşınmazda EK-1. maddenin de fiilen uygulanmadığı, bu nedenle dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı, bununla beraber, dava konusu işlemin daha önce Mahkemece verilen iptal kararının uygulanması suretiyle tesis edilmesine ve idarece kök parsellere geri dönüş cetvelleri hazırlanmasına karşın işlemde kök parsele dönülmeksizin Mahkemece iptaline karar verilen imar parselleri ile birlikte toplam 1346,35 metrekare gelen iki adet Hazine adına dereden ihdas edilen parseller üzerinde ikinci kez düzenleme yapıldığı, imar planında spor tesisi alanı olarak belirlenen … ada, … parsel ile … ada, … parsel sayılı taşınmazların kamu ortaklık payından karşılanması gerekirken dava konusu işlemde kamu ortaklık payının hesaplanmadığı, anılan … ada, … parsel sayılı taşınmazın davacıya müstakilen tahsis edildiği, bu durumun İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlenmesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesine aykırı olduğu, ayrıca bu doğrultuda daha önce verilen Mahkeme kararının gerekçesinin yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan dere yatakları ve tescil harici yerlerden bazı yerlerin Hazine adına tescil edilmeyip doğrudan kamuya terkininin yapıldığı, bu durumun davacıyı hak kaybına uğrattığı gibi düzenleme ortaklık payı hesabını da doğrudan etkilediği, dava konusu işlemde bu yönlerden hukuka uyarlık bulunmadığı, her ne kadar gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de, bu durumun neticesi itibariyle hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediğinden istinaf başvurusunun yukarıda yer verilen gerekçe doğrultusunda reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Daha önce yapılan parselasyon işleminde de spor tesisi alanına düzenlemeye giren tüm parsellerin alanları oranında hisselendirme yapılmadığı, bu duruma davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı, daha önce parselasyon yapılan alanda düzenleme sınırı içinde kalan taşınmazların yüzde doksan oranında mülkiyet sahipleri tarafından satış yapılmak suretiyle el değiştirdiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… sayılı ara kararına davalı idare tarafından verilen 02.06.2016 tarihinde … İdare Mahkemesi kayıtlarına giren cevap dilekçesinde, parselasyon yapılan alanda belediyece onaylanmış özel parselasyon ve/veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunmadığının belirtildiği, Bölge İdare Mahkemesince istinabe suretiyle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, parselasyona konu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığının ifade edildiği görülmüştür.
    Bu durumda, dava konusu parselasyon işlemine konu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşulunun bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu gerekçe de eklenerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Hazineye ait taşınmazlara ilişkin olarak Maliye Bakanlığı (Adana Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı) yerine, Adana Valiliği (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) davacı olarak alınarak, gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Adana İli, Sarıçam İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanununun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin 09.12.2015 tarihli, 45/500 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi; “İmar planı olan yerlerde, 9/5/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re’sen tecsil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir.” hükmünü içermektedir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlığa konu taşınmazın da bulunduğu alanda, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birlikte 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılabilmesi ancak mevzuatta yer alan şartların oluşmuş olması halinde mümkündür. Anılan hükümde ifade edildiği üzere, 3194 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce, özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerlerin bulunması halinde Ek-1. maddenin uygulanması mümkündür. Söz konusu düzenleme, imar parsellerine yapılacak tahsiste özel parselasyona dayalı ve hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak arsa paylarını sahipleri adlarına re’sen tescil etme imkanı tanımaktadır.
    … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… sayılı ara kararına davalı idare tarafından verilen 02.06.2016 tarihinde … İdare Mahkemesi kayıtlarına giren cevap dilekçesinde, parselasyon yapılan alanda belediyece onaylanmış özel parselasyon ve/veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunmadığının belirtildiği, Bölge İdare Mahkemesince istinabe suretiyle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, parselasyona konu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığının ifade edildiği görülmüştür.
    Bu durumda, dava konusu parselasyon işlemine konu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşulunun bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer verilen gerekçenin de eklenerek ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir