Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/6901, Karar No: 2022/1288
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/6901 E. , 2022/1288 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6901
Karar No : 2022/1288
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
2- …Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Manavgat ilçesi, …Mahallesi, …ada, …sayılı taşınmazın “özel proje alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığınca 12/02/2015 tarihinde onaylanan Manavgat 2. Etap (Side Turizm Alanı Sorgun Bölgesi) 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonlarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin özel proje alanı kullanımının geliştirilmesinde kamu yararı yönünden olumsuzluk olmadığı, ancak alt ölçekli plan kararlarının üretilmesinde içerik ve kapsam ile plan gösterim teknikleri, plan ile proje ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurgulanmamış olması nedeniyle dava konusu planlarda şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kamu yararına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; aynı planlara karşı …. İdare Mahkemesinin E:…esas sayısında açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte incelenmesinden, davaya konu planların üst ölçekli çevre düzeni planına uygun olduğu, özel proje alanında yapılacak çalışmalarda bölgenin turizm açısından marka değerini arttıracak nitelikte turizm gelişim projesi oluşturulmasının öncelikli tercih olduğu, planlamaya tabi tutulan alanın özellikleri itibariyla, kamu yararı açısından plan bütününde kullanım kararlarının dengeli dağılımının sağlandığı, davaya konu parseli de kapsayan alanda hazırlanacak özel proje alanları çalışmaları ile kat adedi ve yapılaşma miktarının azalmayacağı ve dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlar öncesi imar durumuna göre herhangi bir hak kaybının olmayacağı, dava konusu planlarda şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Özel proje alanı belirlenirken muğlak, belirsiz tanım ve usuller getirildiği, ne zaman, nasıl, kim tarafından, hangi kural ve ilkelere göre yapılacağı belli olmayan “turizm gelişim projesi” oluşturulduğu, plan ve proje ilişkisinde projenin ön plana çıkarıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Manavgat Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Dava konusu nazım imar ve uygulama imar planı revizyonu ile getirilen ”özel proje alanı” içerisinde plan notları ile yer alabileceği belirtilen, ancak planda ayrıca gösterilmeyen kullanım kararlarının, trafik yükü, kullanıcı ve yapı yoğunluğu gibi planlama alanına farklı etkileri olan çok sayıda kullanım türünü içerisinde barındırdığı, her birinin alt ve üst bölgeye getireceği yük ile sosyal ve teknik altyapı ihtiyacının birbirinden çok farklı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, planlama alanında birbirinden farklı etkileri bulunan çok sayıda kullanım türünün ”özel proje alanı” işlevi içerisinde öngörülmesi ve herhangi bir öznel kullanım belirlenmemesi nedeniyle, dava konusu planın şehircilik ile planlama ilkeleri ve kamu yararına uygunluğu yönünden denetimnin yapılmasını imkansız hale getirdiği, taşınmazın hangi kullanımla gelişeceğinin belirsiz olmasının 3194 sayılı Kanundaki imar planı tanımı ve yapım teknikleri ile bağdaşmadığı, dava konusu planların bu haliyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle davanın reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Antalya ili, Manavgat ilçesi, …Mahallesi, …ada, …sayılı taşınmazın “özel proje alanı” belirlenmesine ilişkin Manavgat 2. Etap (Side Turizm Alanı Sorgun Bölgesi) 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonları Kültür ve Turizm Bakanlığınca 12/02/2015 tarihinde onaylanmıştır.
Davacılar tarafından, getirilen özel proje alanı kullanım kararının muğlak olduğu, alanda yapılaşmanın nasıl gerçekleşeceğinin belirsiz olduğu, yapılaşma koşullarının azaltıldığı ileri sürülerek görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan halinde; nazım imar planı, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak, hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasında esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonlarına ait plan notlarının Kentsel Alan Kullanımı başlıklı bölümünün “3.3. Özel Proje Alanı” başlığı altında; ”Bu alanda yapılacak çalışmalarda Manavgat ve Antalya bölgesinin yapısı, özellikleri, turizm potansiyelleri, ülkemizdeki ve dünyadaki turizm gelişmeleri, dikkate alınarak ve geleceğe yönelik bir vizyon ortaya konularak, bölgenin turizm açısından marka değerini arttıracak nitelikte bir turizm gelişim bölgesi oluşturulması esastır. Bu alanda Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelikte tanımlanan turizm tesisleri, spor tesisleri, ticaret-eğlence tesisleri, sağlık kompleksleri, idari-sosyal tesisler, teknik birimler, yeşil alanlar, rekreaktif alanlar, tekne yanaşma yerleri, temalı tesisler, kanal, göletler vb. yapılabilir. Alan bütünü için toplam emsal E:0.35’tir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Mevzuat hükmünde yer alan tanıma göre nazım imar planları; bir bölgenin gelecekteki nüfus ve işgücü tahmin ve dağılımlarına bağlı olarak alacağı formu, sosyal donatı alanlarını içerecek şekilde bölgenin gelişme yönlerini, ana ulaşım sistemine ait bilgileri göstermek suretiyle arazi parçalarının kullanma şekillerini belirleyen planlardır. Bu planlarda yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel dağılımı ve genel yoğunlukları belirlenmektedir. Alt ölçekteki uygulama imar planlarında ise nazım imar planları esaslarına uygun olarak çeşitli bölgelerin yapı adaları, bunların yoğunluk ve düzeni, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etapları ve diğer bilgiler ayrıntıları ile gösterilmelidir.
İmar planlarından beklenenin belirlilik ve öngörülebilirlik olduğu göz önüne alındığında, özel proje alanda getirilecek kullanım kararlarının da en azından uygulama işlemlerine esas olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı üzerinde gösterilerek netleştirilmesi gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta, dava konusu nazım imar ve uygulama imar planı revizyonu ile getirilen ”özel proje alanı” içerisinde plan notları ile yer alabileceği belirtilen ancak planda ayrıca gösterilmeyen kullanım kararlarının, trafik yükü, kullanıcı ve yapı yoğunluğu gibi planlama alanına farklı etkileri olan çok sayıda kullanım türünü içerisinde barındırdığı, her birinin niteliği gereği alt ve üst bölgeye getireceği yük ile sosyal ve teknik altyapı ihtiyacının birbirinden çok farklı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, planlama alanında ”özel proje alanı” işlevi içerisinde yer alacak kullanım kararlarının belirlenmemesi nedeniyle, bu kullanımların şehircilik ile planlama ilkelerine ve kamu yararına uygunluğu yönünden denetimnin yapılmasının imkansız hale geldiği, taşınmazın hangi kullanımla gelişeceğinin belirsiz olmasının 3194 sayılı Kanundaki imar planı tanımı ve planlama teknikleri ile bağdaşmadığı, dava konusu planların bu haliyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolunda İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi yolunda Bölge İdare Mahkemesince verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.