Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/5629, Karar No: 2021/2180

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/5629 E. , 2021/2180 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2018/5629
    Karar No : 2021/2180

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … İlçe Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Adana İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanununun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemenin … tarihli, E:… sayılı ara kararına cevaben davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerden parselasyon yapılan alanda belediyece onaylanmış özel parselasyon veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunmadığı, dolayısıyla 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşulunun bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dosyanın ve istinabe suretiyle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, resmi kurumlarca onaylanmış herhangi bir özel parselasyon planı bulunmadığı doğru olmakla birlikte, uygulama sahasının tamamına yakın bölümünün yapılaşmış olması, uygulama sahasına alınan parsellerin büyük bir kısmının hisseli parsel olması, arazide fiili bir taksimin mevcut olması, yapılaşmanın arazideki fiili bir duruma göre oluşmuş olması, arazide gecekondu benzeri bir yapılaşmanın mevcut olması göz önünde bulundurulduğunda, parselasyon yapılan alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğu, bununla beraber, dava konusu parselasyon sonucunda oluşturulan … ada, … parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında cami alanında ve yeşil alanda kaldığı, bu alanların düzenleme ortaklık payından karşılanması gereken alanlar olmasına rağmen anılan taşınmazın tamamının tescile konu edildiği, bu durumun düzenleme ortaklık payı oranını ve yapılan tahsisleri etkilediği, eski … ve … sayılı imar adalarının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanı olarak belirlenmesine karşın yapılan parselasyon sonucunda anılan adaların büyük bir kısmının imar yolu içinde bırakıldığı, bu nedenle parselasyon işleminin, dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına aykırı olduğu, ayrıca davacıya kadastral parsel alanı yerine, başka bir yerden imar parseli tahsis edildiği, bu durumun İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlenmesine İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de, bu durumun neticesi itibariyle hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediğinden istinaf başvurusunun yukarıda yer verilen gerekçe doğrultusunda reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Cami ve yeşil alanın düzenleme ortaklık payından karşılanması durumunda davacı taşınmazından daha yüksek oranda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapma zorunluluğu doğacağı, … ve … sayılı imar adalarının bulunduğu bölgede 30 metrelik ana bulvarın tasarlandığı, dağıtım aşamasında bu adaların yerinde bırakılması durumunda kamu kurumlarınca kamulaştırma sorununun ortaya çıkacağı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : …. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… sayılı ara kararına davalı idare tarafından verilen 21.04.2016 tarihinde …. İdare Mahkemesi kayıtlarına giren cevap dilekçesinde, parselasyon yapılan alanda belediyece onaylanmış özel parselasyon ve/veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunmadığının belirtildiği, buna karşın Bölge İdare Mahkemesi tarafından istinabe suretiyle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan raporda, uygulama sahasının tamamına yakın bölümünün yapılaşmış olması, uygulama sahasına alınan parsellerin büyük bir kısmının hisseli parsel olması, arazide fiili bir taksimin mevcut olması, yapılaşmanın arazideki fiili bir duruma göre oluşmuş olması, arazide gecekondu benzeri bir yapılaşmanın mevcut olması göz önünde bulundurulduğunda, parselasyon yapılan alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğunun ifade edildiği görülmüştür.
    2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı, arazideki mevcut fiili duruma göre değil, mevzuatta belirtilen şartların arazide mevcut olup olmamasına göre tespit edilir.
    Bu durumda, dava konusu parselasyon işlemine konu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşulunun bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu gerekçe de eklenerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Hazineye ait taşınmazlara ilişkin olarak Maliye Bakanlığı Adana Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı yerine, Adana Valiliği davacı olarak alınarak, gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Adana İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanununun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi; “İmar planı olan yerlerde, 9/5/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re’sen tecsil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir.” hükmünü içermektedir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge İdare Mahkemesince, istinabe suretiyle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan raporda, uygulama sahasının tamamına yakın bölümünün yapılaşmış olması, uygulama sahasına alınan parsellerin büyük bir kısmının hisseli parsel olması, arazide fiili bir taksimin mevcut olması, yapılaşmanın arazideki fiili bir duruma göre oluşmuş olması, arazide gecekondu benzeri bir yapılaşmanın mevcut olması göz önünde bulundurulduğunda, parselasyon yapılan alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğu belirtilmiştir.
    Uyuşmazlığa konu taşınmazın da bulunduğu alanda, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birlikte 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılabilmesi ancak mevzuatta yer alan şartların oluşmuş olması halinde mümkündür. Anılan hükümde ifade edildiği üzere, 3194 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce, özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerlerin bulunması halinde Ek-1. maddenin uygulanması mümkündür. Bir başka ifadeyle, 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı, arazideki mevcut fiili duruma göre değil, mevzuatta belirtilen şartların arazide mevcut olup olmamasına göre tespit edilir.
    …. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… sayılı ara kararına davalı idare tarafından verilen ve 21.04.2016 tarihinde …. İdare Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçede, parselasyon yapılan alanda belediyece onaylanmış özel parselasyon ve/veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
    Bu durumda, dava konusu parselasyon işlemine konu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşulunun bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 18/02/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir