Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/4231, Karar No: 2021/1522
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/4231 E. , 2021/1522 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4231
Karar No : 2021/1522
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Fatih İlçesi, … Mahallesi … ada … ve … parsel sayılı taşınmaza yönelik 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih İlçesi, (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ile dayanağı 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih İlçesi, (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik 1. Derece Arkeolojik Sit alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Danıştay Altıncı Dairesince verilen 05/03/2014 tarihli, E:2013/5707, K:2014/1638 sayılı bozma kararına uyularak dosyadaki belge ve bilgiler ile bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; söz konusu parsellere getirilen fonksiyonların şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile uyumlu, rasyonel bir planlama kararı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Fatih Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Fatih İlçesi, .. Mahallesi, … ada, … ve …. parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih İlçesi, (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ile dayanağı 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih İlçesi, (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 8. alt bendinde, “Koruma amaçlı imar plânı: bu Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlardır.” hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı Kanunun 6. maddesinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Kanunun 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmı bakımından;
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmı bakımından;
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmelerinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen hüküm uyarınca, planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında nazım imar planından sonra yapılacak olan uygulama imar planının, nazım imar planına uygun yapılması gerekmektedir.
İstanbul İli, Fatih İlçesine ilişkin 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih İlçesi, (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik 1. Derece Arkeolojik Sit alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih İlçesi, (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planına karşı muhtelif dosyalarda ayrı ayrı açılan ve farklı mahkemeler tarafından bakılan davalarda, bir kısım dosyalarda farklı bilirkişi heyetleri aracılığıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, bir kısım dosyalarda ise keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan verilen kararların birlikte değerlendirilmesi neticesinde bu bölgeye ilişkin olarak yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planında, bölgenin yapılaşmış olması, kentsel tarihi ve arkeolojik niteliği gereği ölçeğine nazaran daha ayrıntılı ve net kullanım kararı gösterimine yer verildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, mahkeme tarafından iptal edilen 30.01.2005 tarihli1/5000 ölçekli nazım imar planında … parsel sayılı taşınmazın kısmen konut kısmen park, … parsel sayılı taşınmazın park alanında kaldığı, dava konusu 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise hem … hem … parsel sayılı taşınmazın konut alanında kaldığı görülmüştür.
Bu durumda 1/5000 ölçekli nazım imar planında taşınmazların park kullanımına ayrılması halinde üst ölçekli nazım imar planında gösterilebileceği dikkate alındığında anılan bölgenin planlama esasları gereği nazım imar planında konut alanında kalan taşınmazların üst ölçekli nazım imar planına aykırı olarak park alanı kullanımına ayrılmasında uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yönünden temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden ONANMASINA, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yönünden BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.