Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/1066, Karar No: 2022/3316
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/1066 E. , 2022/3316 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/1066
Karar No : 2022/3316
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYENLER : 1- (DAVALI) … Bakanlığı-ANKARA
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)
… Bankası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
DAVACI YANINDA MÜDAHİL : … Konut Yapı Koop.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ :… İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesince verilen 19/09/2017 tarih ve E:2015/6829, K:2017/6348 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin … Bakanlığının … tarihli, … sayılı oluru ile resen onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında taşınmaza getirilen konut işlevinin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun olduğu, buna karşın bu ölçekte belirtilmesi gereken nüfus yoğunluğuna ilişkin olarak herhangi bir düzenleme yapılmayarak, tümüyle uygulama imar planı ölçeğine bırakılmasının planlama esasları açısından doğru bir yaklaşım olmadığı, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde taşınmaz için öngörülen 2.50 emsal değerinin çevrede halen yürürlükte olan 2002 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planındaki yapılaşma yoğunluğunun çok üzerinde olduğu, ilaveten yapı yüksekliğinin de serbest bırakılmasının taşınmazın yakın çevresindeki konutlar üzerinde gölge, ısınma, manzara açısından olumsuz etkilerinin olacağı, çevredeki parsellerin inşaat alanının çok üzerinde emsal değerinin taşınmaza verilmesinin eşitlik ve adalet ilkesine aykırılık içerdiği, alanda yürürlükte olan uygulama imar planının sürekliliğini ve bütünlüğünü bozduğu, ilave nüfusun gereksinimi olan sosyal ve teknik donatı alanlarının dava konusu nazım ve uygulama imar planları ile ayrılmamış olmasının Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğe uygun olmadığı, getirilen yoğunluk artışının 1/25.000 ölçekli nazım imar planında belirlenen bölgeye yönelik nüfus ve yapı yoğunluğunun düşürülmesi, donatı alanları artırılarak yaşam kalitesinin yükseltilmesi stratejilerine aykırı olduğu, bu haliyle yapılı çevredeki yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, yürürlükteki imar planının bütünlüğünü ve sürekliliğini zedeleyen, üst ölçeğe aykırılık taşıyan nazım ve uygulama imar planlarının şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENLERİN İDDİALARI : Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planının tek parsele ilişkin ve sadece konut kullanımı getirilmesine yönelik olduğu, alandaki brüt nüfus yoğunluğunun hesaplanması için gerekli olan sosyal ve teknik donatı alanları, kamu hizmet alanları gibi diğer kullanımlara yer verilmediğinden 1/5000 ölçekli nazım imar planında brüt nüfus yoğunluğu belirlenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yapılaşma koşullarının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına bırakıldığı, taşınmazın çevresindeki yapılara Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği yürürlüğe girmeden önce, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğine göre yapı ruhsatı verildiği, söz konusu Yönetmelikte emsale dahil olmayan alanların Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine göre daha fazla olduğu, bu nedenle komşu parsellerde gerçekleşen yapılaşmalar ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine göre ruhsat verilecek olan dava konusu taşınmazdaki yapılaşma oranı arasında farklılık bulunmayacağı, ıslah imar planı doğrultusunda gerekli terklerin öncesinde yapılmış olduğu, ilave terkler yapılması halinde taşınmazın etkin ve verimli kullanılamayacağı, bu nedenle ilave sosyal ve teknik altyapı alanı ayrılmadığı yönündeki bilirkişi değerlendirmesinin hatalı olduğu, üst 1/25.000 ölçekli nazım imar planının, bölgenin yapı ve nüfus yoğunluğunun düşürülmesine yönelik stratejilerinin ancak bölge geneline yönelik bütüncül şekilde yapılan nazım imar planı ile gerçekleştirilebileceği, İller Bankası A.Ş.’nin taşınmazdan elde edeceği gelirin yarısının belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere aktarılacağı bu nedenle taşınmazın değerlendirilmesinde kamu yararı bulunduğu ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddi, 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli, 31643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresinin “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü.
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden ;
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçelerinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi istemi yerinde görülmemiştir.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği yönünden;
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 19/09/2017 tarih ve E:2015/6829, K:2017/6348 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak önceki 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının tamamının kesinleşen yargı kararları ile iptal edilmesi sonucunda, taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planının olmadığı, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği öncesinde taşınmazın 08.03.2002 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Özel Proje Alanı 2. Etap Uygulama İmar Planı kapsamında kaldığı ve söz konusu planda “toplam inşaat alanı: 9.600 m2, hmaks:34.00 metre, 11 kat yapılaşma koşulunda konut alanı” kullanıma ayrıldığı, devam eden süreçte mülkiyetinin trampa yoluyla … Belediye Başkanlığından … Bankası A.Ş.’ye geçmesi üzerine, … Bankası A.Ş.’nin plan değişikliği teklifi doğrultusunda, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin … Bakanlığının … tarihli, … sayılı oluru ile onaylandığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile taşınmaza yoğunluk değeri verilmeksizin “konut alanı” işlevi getirildiği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmadan uygulama yapılamayacağına yönelik 1 adet plan notu düzenlendiği, bu doğrultuda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile de taşınmaza “… konut alanı” kullanımı getirildiği önceki (08.03.2002 onay tarihli) 1/1000 ölçekli uygulama imar planında taşınmaz için öngörülen toplam 9.600 m2 inşaat alanının dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile 16.395 m2’ye yükseltildiği, ayrıca 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ait plan notlarında; alan içinde birden fazla yapı yapılması halinde h/2 koşulu aranmayacağına, zemin ve bodrum katlarda ticari fonksiyonların yer alabileceğine, açığa çıkan bodrum katların iskan edilmesi halinde emsal hesabına dahil edileceğine, ihtiyaç duyulması halinde kitleler arasında kat alanı, konut adedi veya inşaat alanı transferi yapılabileceğine yönelik düzenlemelere yer verildiği, bunun üzerine davacı tarafından anılan planların yoğunluk arttırıcı ve çevre yapılaşma koşullarıyla uyumsuz olduğu iddialarıyla bakılmakta olan davanın açıldığı görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı Yasanın 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
14.06.2014 tarihli, 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin nazım imar planlarını düzenleyen 23. maddesinin 1. fıkrasında; nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmamasının esas olduğu, uygulamaya dönük kararların uygulama imar planında belirleneceği kuralına yer verilmiş, aynı Yönetmeliğin uygulama imar planlarını düzenleyen 24. maddesinin 4. fıkrasında ise; uygulama imar planlarında yapılaşma koşullarına ilişkin olarak, ayrık, bitişik, blok yapı nizamı ile taban alanı kat sayısı (TAKS), kat alanları kat sayısı (KAKS), emsal, bina yükseliği, yapı yaklaşma mesafelerinin belirleneceği düzenleme altına alınmıştır.
Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinden, nazım imar planlarının, arazilerin genel kullanılış biçimleri ile gelişme yön ve büyüklüklerinin belirlendiği genel nitelikli planlar olduğu, uygulama imar planlarının ise; üst ölçekli nazım imar planında getirilen fonksiyon kararına uygun olmanın yanı sıra, ölçeği gereği bu plandan farklı olarak, yapı adalarını ve yoğunluklarını, düzenini, yolları, parselasyona esas etapları ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren uygulamaya yönelik planlar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile taşınmaza sadece “konut alanı” işlevi getirildiği ve gerek plan paftasında gerekse plan notlarında yapılaşma koşullarına yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, konut alanı işlevinin de ilk defa dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile getirilmediği, alanda yürürlükte olan 08.03.2002 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da taşınmazın konut işlevine ayrılmış olduğu, diğer taraftan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik davacı tarafından ileri sürülen somut bir iddianın olmadığı gibi esasen konut işlevine ilişkin itirazın bulunmadığı taşınmazda yapı ve nüfus yoğunluğunun artırılmasına,artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal donatı alanlarının ayrılmaması, çevresine göre ayrıcalıklı imar hakları sağlanmasına ve yakın çevresi için yürürlükte olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına aykırı düzenlemelerle plan bütünlüğünün bozulduğuna yönelik davacı iddialarının tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planının konusunu oluşturduğu görülmektedir.
Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda da; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında taşınmaza getirilen konut işlevinin, taşınmazın ve çevresinin genel kullanım türü açısından önceki planlama süreci ile uyumlu olduğu, taşınmazın konut kullanımına ayrılmasının planlama ilkeleri açısından sakıncasının bulunmadığı belirtildiğinden fonksiyon kararı yönünden dava konusu nazım imar planının şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırılık taşımadığı sonucuna ulaşılmış olup, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ölçeğinde gösterilmesi gereken nüfus yoğunluğuna ilişkin hiçbir bilginin dava konusu planda yer almadığı ve tümüyle uygulama imar planı ölçeğine bırakıldığı, bu durumun planlama esaslarına uygun olmadığı şeklinde değerlendirmelere yer verildiği görülmüşse de, nazım imar planlarının ölçeği gereği arazi parçalarının genel kullanılış biçimlerini, bölgelerin ana gelişme kararlarını ve gelecekteki nüfus yoğunluklarını bölge düzeyinde belirleyen belgeler olduğu, bu doğrultuda ancak alanın geneline yönelik bütüncül şekilde yapılan nazım imar planları ile bölgenin gelecekteki nüfus yoğunluğu ve gelişme yönünün belirlenebileceği, tek bir taşınmaza yönelik yapılan nazım imar planında ise nüfus yoğunluğunun mutlak şekilde gösterilmesi gerekliliğinden söz edilemeyeceği açık olduğundan, bilirkişi raporundaki bu hususlara ilişkin tespitlere itibar edilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, aynı işlemin iptali istemiyle açılan davada, aynı gerekçeyle … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı iptal kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmı Danıştay Altıncı Dairesinin 21/05/2019 tarihli, E:2016/4565, K:2019/4655 sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararına uyularak 1/5000 ölçekli nazım imar planı bakımından davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar, Danıştay Altıncı Dairesinin 21/03/2022 tarihli, E:2020/4010, K:2022/3315 sayılı kararıyla onanmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddine, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısım yönünden … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.