Danıştay 6. Daire, Esas No: 2017/2657, Karar No: 2020/13500
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2017/2657 E. , 2020/13500 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/2657
Karar No : 2020/13500
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yapı Endüstri ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 16/02/2004 onay tarihli 1/5000 ölçekli … Genel Revizyon İmar Planının İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … pafta, … sayılı parsele ilişkin kısmı ile söz konusu parselin anılan imar planında “anaokulu alanı” olarak belirlenen kullanımından çıkartılması yönünde imar planı değişikliği yapılması isteminin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu parselin dava konusu imar planında anaokulu alanı lejandında kaldığı, alanda yapılan parselasyon sonucunda kök parselin bulunduğu yerde oluşturulan … ada, … sayılı parselin tahsis edildiği, parselin dava konusu imar planı revizyonu neticesinde herhangi bir fonksiyon değişikliğine uğramadığı, imar planındaki kentsel sosyal ve teknik altyapı alanları içerisinde “anaokulu” fonksiyonunun plan hedef ve kararları ile örtüştüğü, planda belirlenen sosyal donatı alanlarının ilgili mevzuatta belirtilen değerlerin altında kaldığı, parselin donatı alanı olarak ayrılmasının donatı alanını arttırması sebebiyle şehirleşme prensiplerine planlama yöntem ve esaslarına uygun olduğu, dava konusu taşınmazdaki anaokulu tesis alanı fonksiyonunun kaldırılması için Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince eşdeğer yeni bir alanın ayrılmasının gerektiği, davacının parselindeki kamusal kullanım kararı uzun süredir devam ettiğinden mağduriyetin oluştuğu, dava konusu planın taşınmaza ilişkin kısmında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmaza ilişkin tasarruf yetkilerinin uzun süredir kısıtlandığı, bu nedenle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, Anayasaya, ilgili mevzuata, uluslararası sözleşme ve mahkeme kararlarına aykırı hareket edildiği, kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile usule ve hukuka uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : 16/02/2004 onay tarihli 1/5000 ölçekli … Genel Revizyon İmar Planının İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … pafta, … sayılı parsele ilişkin kısmı ile söz konusu parselin anılan imar planında “anaokulu alanı” olarak belirlenen kullanımından çıkartılması yönünde imar planı değişikliği yapılması isteminin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanununun, “planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının taşınmazı üzerindeki kısıtlılığın kaldırılmasına yönelik imar planı değişikliği yapılması istemi, bu konuda yetkisi bulunmayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü işlemi ile reddedilmiş ise de; söz konusu talepleri değerlendirme hususunda yasa ile yetkili kılınan belediye başkanlığı tüzel kişiliğinin karar organı olan belediye meclisi tarafından istemin değerlendirilerek karara bağlanması gerekmektedir.
Bu bakımdan, davacı tarafından imar planının değiştirilmesi istemiyle yapılan başvuru, imar mevzuatı kapsamında taşınmaza getirilen fonksiyonun şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olup olmadığı hususları bakımından ilgili kurum ve kuruluş görüşleri de dikkate alınarak yetkili merci tarafından değerlendirilerek karara bağlanmalıdır.
Bu itibarla, yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmayan işleme karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.