Danıştay 5. Daire, Esas No: 2022/5092, Karar No: 2022/3809
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/5092 E. , 2022/3809 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5092
Karar No : 2022/3809
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve …. sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararında; Komisyon tespitleri ile davacı ile ilgili ceza soruşturmasında yapılan tespitlerin değerlendirilmesi neticesinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu, davacının başvurusunun reddine dair Komisyon kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:…. sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ceza hukukuna ilişkin ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, somut olayda önceden yayınlanmış ve uygulaması öngörülebilir bir kanunun olmadığı, örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği, üyesi olduğu belirtilen tüzel kişiliğin terör örgütü üyesi olduğu yönünde verilmiş ve kesinleşmiş herhangi bir yargı kararının olmadığı, işlendiği zaman yasal olan bankacılık faaliyetlerinin herhangi bir yaptırıma dayanak yapılamayacağı, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair herhangi bir somut delil gösterilmediği, özel hayata saygı hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi Bölge İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede bentler halinde sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar başka Kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren mercinin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili mercinin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı hususunun dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması halinde de 6. fıkrada sözü edilen kararın daire ve kurulca kesin olarak verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyasının incelenmesinden; temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının, davacının tevziat saatlerinde adresinde bulunmaması nedeniyle Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahalle muhtarına imza karşılığı bırakılmak ve buna ilişkin ihbarname kapıya yapıştırılmak suretiyle 31/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihi izleyen günden itibaren başlayan 30 günlük temyiz süresinin son gününün 02/03/2022 (çarşamba) tarihi olduğu, ancak davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinin 04/03/2022 tarihinde kayıtlara girdiği görülmüş ve temyiz isteminin süresinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının TEMYİZ İSTEMİNİN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasına ait aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama gideri ile kullanılacak posta giderinin davacıdan tahsili için Mahkemesince merciine müzekkere yazılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğine ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.