Danıştay 5. Daire, Esas No: 2022/1847, Karar No: 2022/2857

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/1847 E. , 2022/2857 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1847
Karar No : 2022/2857

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Valiliği … Müdürlüğünde 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapmakta iken 13/04/2015 tarihinde istifa ederek görevinden ayrılan davacı tarafından, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35/D maddesi uyarınca rütbesinin geri alınmasına ilişkin … Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; … Cumhuriyet Başsavcılığınca … yılına ilişkin … ve … yılına ilişkin … sayılı soruşturma kapsamında davacı hakkında takipsizlik kararı verildiği, diğer taraftan, Devletin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek yasa dışı ideolojik bir görüşü benimsediği, terör örgütleriyle iltisaklı olduğu veya kurumun güvenliğini ihlal edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu ortaya koyan hukuken kabul edilebilir somut bir tespite yer verilemediği, öte yandan, gerek taraflarca dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi gerekse UYAP ortamında yapılan sorgulama sonucunda davacı hakkında devam eden herhangi bir soruşturma veya kovuşturma kaydına rastlanmadığı, yine davacı hakkında mahkumiyet kararınında da bulunmadığı dikkate alındığında, davacının rütbesinin geri alınmasına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı hakkında terör örgütüne üyelik suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararın, doğrudan 375 sayılı KHK hükmü uyarınca yapılan değerlendirmeyi dayanaksız kılmayacağı, bir diğer ifadeyle yapılan değerlendirmeye esas alınan tespitlerin mahkumiyete yeter derecede delil kabul edilmemiş olmasının doğrudan kişinin bulunmuş olduğu kamu görevi nedeniyle sahip olduğu haklardan yararlanmaya devam etmesinin uygun görülmesi sonucunu da doğurmayacağı, dava dosyasında bilgi ve belgelere göre davacının FETÖ/PDY ile iltisakının bulunduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan uyuşmazlıklardan olmadığı anlaşılan dava konusu uyuşmazlık hakkında temyiz incelemesi yapılmasına olanak bulunmadığından, Bölge İdare Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair kararın temyiz isteminin incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir.” hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… Valiliği … Müdürlüğünde 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapmakta iken 13/04/2015 tarihinde istifa ederek görevinden ayrılan davacı tarafından, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35/D maddesi uyarınca rütbesinin geri alınmasına ilişkin … Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada verilen kararın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan temyiz edilebilecek kararlar arasında yer almadığı ve istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği açıktır.
Bu durumda, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen karar aleyhine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı hakkındaki TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek davacının yanlış yönlendirilmesi sebebiyle temyiz aşamasında yatırılan …-TL harcın, yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar verilmediğinden …-TL yürütmenin durdurulması harcının ve posta ücreti avansından artan kısmın isteği halinde davacıya iadesine,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir