Danıştay 5. Daire, Esas No: 2021/8624, Karar No: 2022/2431

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/8624 E. , 2022/2431 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8624
Karar No : 2022/2431

Temyiz Eden (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, bir terör örgütünün varlığının ancak yargı kararıyla tespit edilebileceği, iltisak ve irtibat kavramlarının net ve belirgin olmayıp keyfiliğe açık olduğu, kanunilik ilkesinin, adil yargılanma hakkının ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği, yasa dışı delillerin Anayasa’nın 38. maddesi gereğince hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, sendika ve dernek üyeliğinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesinde korunan örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, 2014 yılı itibariyle ortada ilan edilmiş bir terör örgütü bulunmadığından bu tarihte Bank Asya’ya para yatırmanın yasa dışı eylem olarak nitelendirilemeyeceği, bir kişinin aynı eylem nedeniyle iki kez yargılanamayacağı, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının tümüyle temelsiz olduğu, ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve bu nedenle hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine riayet edilmediği, hakkında uygulanan tedbirin ölçülü olmadığı, olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı tedbirler alınabileceği, devlete olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair hiçbir somut delilin bulunmadığı, uluslararası hukuktan kaynaklanan pek çok yükümlülüğün ihlaline sebebiyet verildiği, istinaf başvurusunun reddine dair kararın gerekçesiz olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, davacının … Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı esasında görülen ceza davasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de davacının mahkumiyet kararı henüz kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliğine ilişkin olması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “… … Cumhuriyet Başsavcılığınca gönderilen ByLock’a ilişkin teknik analiz raporunun değerlendirme ve sonuç kısmında özetle; ByLock üzerinden gerçekleştirilen haberleşmenin cihaz üzerinden belirli sürelerde manuel işleme gerek duyulmaksızın otomatik olarak silinmesi, kullanıcıların haberleşme güvenliği bakımından silmeleri gereken verileri silmeyi unutsa dahi sistemin gerekli tedbirleri alacak şekilde kurgulandığının belirtildiği, bu anlamda tespiti yapılan verilerin kurtarılanlardan ibaret olduğu ve yukarıda izah olunduğu üzere münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulmuş olan mezkur programı yüklendikten sonra belirlediği bizatihi kendi adını içeren … kullanıcı adı ve … şifre ile … ID numaralı kullanıcı hesabını oluşturduktan sonra sisteme defalarca giriş yaparak…dosya içerisinde ekli ByLock tespit tutanağı içeriğinden anlaşılacağı üzere, sanığın ByLock adlı program listesine başka şahısların ekli olduğunun anlaşıldığı, bir şahsın başka bir kişinin ByLock adlı programının listesine eklenilmesinin otomatik gerçekleşmediği, ekleyen kişinin ekleyeceği şahsın sistem tarafından kendisine atanmış ID numarasını sisteme girmek ve kaydetmek suretiyle mümkün bulunduğu anlaşıldığından sanığın bahsi geçen program üzerinden yaptığı görüşmelerin veya mesajlaşmaların içeriğinin tespit edilememiş olmasının sanığın ByLock adlı programı kullanmadığını göstermeyeceği, bu şekilde de sanığın getirtilen internet trafik kaydına göre … numaralı hat ile yaklaşık 2 ay 1 gün süre, … – yine … numaralı hat ile yaklaşık 1 ay 7 gün süre 21 kez ByLock kullanımına tahsis edilen IP numaraları üzeriden bağlantı yaptığının, diğer bir deyişle programa giriş yaptığının tespit edildiği, bu itibarla da sanığın suçtan kurtulmaya yönelik, hayatın olağan akışına aykırı savunmasına itibar edilemeyeceği değerledirilmekle; FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandığı gizli olan kapalı devre kriptolu iletişim ve haberleşme programı olan ByLock programını kullanan sanığın…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir