Danıştay 5. Daire, Esas No: 2019/6181, Karar No: 2022/494
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/6181 E. , 2022/494 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6181
Karar No : 2022/494
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının, davacı yönünden reddine, mahkeme kararının yargılama gideri yönünden düzeltilmesine, davalı idare yönünden ise kabulüne, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; ceza yargılaması bekletici mesele yapılması gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın karar verildiği, kararın hakkaniyet ve ölçülülük ilkelerine aykırı olduğu, komisyon tespitleri ile ceza yargılamasındaki deliller somut olarak ortaya konulmadan dava konusu işlem hakkında karar verildiği, Anayasal bir hak olan sendika üyeliğinin ve müzahir kuruluşlara ödeme bilgisinin irtibat veya iltisak noktasında delil olarak değerlendirilemeyeceği, bu kuruluşlara ticari ilişki kapsamında ve manevi duygularını tatmin etmek amacıyla para yatırdığı, örgüt talimatı ile hareket etmediği, savunma hakkı kullandırılmaksızın işlem tesis edildiği, hakkında disiplin soruşturması yürütülmediği, masumiyet karinesi ve kanunilik ilkesinin ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarma işleminin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, Bank Asya’daki hesabını örgüt talimatıyla açmadığı, bankacılık faaliyetleri kapsamında bankaya para yatırdığı, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç sayılmayan fiilden dolayı kişilere ceza verilmesinin kanunsuz ceza olmaz ilkesine aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, davacı hakkında “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme ” suçundan yapılan ceza yargılamasında anılan suçtan verilen mahkumiyet hükmünün “kesinleştiği” belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 29. maddesi uyarınca söz konusu Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararına karşı temyiz yolunun açılması üzerine, anılan Kanun’un 31. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/(f) bendi uyarıca dosyanın Yargıtay’a gönderildiği ve temyiz incelemesinin devam ettiği görülmüş olup, davacının mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmesine ilişkin bulunması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerine bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.