Danıştay 5. Daire, Esas No: 2016/23836, Karar No: 2020/5907

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2016/23836 E. , 2020/5907 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2016/23836
    Karar No : 2020/5907

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2. değerlendirme amiri tarafından 2013 yılı performans değerlendirme puannın 2,00 olarak belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının 2013 yılı performans değerlendirme formunda 1. değerlendirme amiri tarafından 5,00 puan verilmesine karşın 2. değerlendirme amiri tarafından tüm bireysel performans göstergelerine 5,00 puan üzerinden 2,00 puan verildiği, ancak 2,00 puan olarak değerlendirilen tüm göstergelerin somut bilgi ve belgeye dayandırılmadığı, 1. değerlendirme amiri ile 2. değerlendirme amirince verilen puanlar arasında önemli bir fark oluştuğu halde bu farkın makul ve somut gerekçelerle ortaya konulmadığı, aynı değerlendirme amiri tarafından davacının bir önceki dönem değerlendirme puanı 5,00 olarak takdir edilmesine rağmen dava konusu performans değerlendirme puanının 2,00 olarak belirlenmesinin objektif ve somut gerekçelerinin ortaya konulmadığı, davacının önceki yıllara ilişkin sicil notlarının da olumlu olduğu ve hakkında açılmış herhangi bir disiplin veya ceza soruşturması ya da aldığı bir ceza da bulunmadığı anlaşıldığından, davacının 2013 yılına ilişkin performans değerlendirme puanının 2. değerlendirme amirince 2,00 puan verilerek “yeterli ama kendisini geliştirmesi gerekir” şeklinde düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; 2. değerlendirme amiri tarafından verilen dava konusu puanın kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olmadığından idari davaya konu edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı hakkında düzenlenen 2013 yılı performans değerlendirme formunda, değerlendirme puanı, 1. değerlendirme amiri tarafından 5,00, 2. değerlendirme amiri tarafından ise 2,00 olarak belirlenmiş ve her iki değerlendirme amirinin verdiği notların ortalaması alınarak nihai performans değerlendirme puanı 3,50 olarak düzenlenmiştir.
    Bunun üzerine, 2. değerlendirme amirince verilen söz konusu notun iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesiyle tanımlanan iptal davasına, idarenin tek taraflı beyanıyla kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu işlemler konu edilebilmektedir.
    Anılan Kanun kuralı uyarınca, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler, idarelerin kamu görevine dayanarak tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri hukuk düzeninde değişiklik yapan, ilgililerin hukukunu etkileyen işlemlerdir.
    Nitekim 2577 sayılı Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünde incelemeye tabi tutulacağı; aynı Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de, işlemin belirtilen niteliklerde olmaması halinde ise, davanın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
    04/07/2012 tarih ve 28343 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Genel Müdürlüğü Kurum İçi Bireysel Performans Değerlendirme Yönetmeliği’nin, ”Değerlendirme Amirleri” başlıklı 7. maddesinde ”(1) Kurul tarafından, her personel için genel olarak iki değerlendirme amiri belirlenir. Değerlendirme amirleri; en alt basamak olarak büro amiri ve dengi amirler esas alınarak değerlendirilecek personelin görev unvanına ve teşkilat yapısına göre kademe kademe belirlenir. Ancak; görev yapılan yer, personel sayısı, görevi etkileyen çalışma şartları, iş yükü, teşkilat yapısı gibi ölçütlerin bir veya birkaçı göz önünde bulundurularak, daha alt ve daha üst kademelerde bulunan hiyerarşik amirler değerlendirme amiri olarak belirlenebilir.
    (2) Görev unvanı ve hiyerarşik bağlılıktan dolayı birden fazla değerlendirme amirinin belirlenmesine imkân bulunmadığı durumlarda Kurul, tek değerlendirme amiri belirler.
    (3) Kurul tarafından belirlenen değerlendirme amirleri, değerlendirme amirleri cetvelinde gösterilir. Bu cetvel, değerlendirme dönemi öncesinde PBS’de yayınlanır. Değerlendirme dönemi içerisinde yeni kurulan, kaldırılan veya değiştirilen birimlere ilişkin değerlendirme amirleri cetveli kurul tarafından belirlenerek PBS’de yayınlanır.
    (4) Bir değerlendirme dönemi içerisinde, personel ile birlikte en fazla süre çalışan amir değerlendirme amiri/amirleri olarak belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıdaki mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; performans değerlendirme formu bir bütün olup sonuçları itibarıyla etki doğurduğundan, anılan formda yalnız bir değerlendirme amiri tarafından verilen ve o yılki sicilin nihai sonucunu doğrudan belirlemeyen performans değerlendirme notunun, tek başına hukuki sonuçlar doğuran, davacının hukuki durumunda değişiklik yapan idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir işlem niteliği taşımadığı ve bu nedenle bütünden ayrı tutularak ayrıca dava konusu yapılmasına olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu durumda, davacının 2013 yılı değerlendirme formunda 2. değerlendirme amirince verilen notun, tek başına hukuki sonuçlar doğuran, davacının hukuki durumunda değişiklikler yapan idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliği taşımadığı anlaşıldığından, anılan notun iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken esasına girilerek işlemin iptaline hükmeden Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir