Danıştay 4. Daire, Esas No: 2021/706, Karar No: 2021/1376

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/706 E. , 2021/1376 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/706
    Karar No : 2021/1376

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; asıl borçlu … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla … adına tanzim olunan … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinin, davacının ikametgah adresinde, “Muhatabın tebliğ anında adresinde bulunaması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden, görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyetli olan kızı …” imzasına 06/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, anılan ödeme emirlerine karşı 26/11/2019 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla işbu davanın açıldığı, olayda söz konusu ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde 21/11/2019 (perşembe günü) tarihine kadar dava konusu edilmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 26/11/2019 tarihinde dava açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunda değerlendirme yapıldığı görülmüş ise de, 2577 sayılı Kanunun 14. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ehliyet yönünden hukuki değerlendirme yapılmasından sonra süre yönünden değerlendirme yapılmasının mümkün olduğu, bu durumda, kanuni temsilcisi adına düzenlenen ödeme emrine karşı şirket tarafından açılan davada şirketin menfaatini etkileyen herhangi bir işlem olmadığından şirketin dava açma ehliyeti bulunmadığı, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emirlerinin muhatap olarak şirkete tebliğ edilmesi gerekirken şirket yetkilisine tebliğ edildiği, söz konusu ödeme emirlerinden 26/11/2019 tarihinde haberdar olunduğu, davanın esasına girilerek incelenmesi gerektiği, temyiz talebinin kabulü ile kararın kaldırılması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasında; dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış, vergi mahkemelerinde ise otuz gün olduğu, 2/b. fıkrasında; bu sürelerin, vergi, resim, harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğ tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, aynı Kanunun 14/3-e maddesinde; dava dilekçelerinin süre aşımı yönünden inceleneceği, 14/6. maddesinde; maddede belirtilen hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı ve 15/1-b maddesinde ise; süre aşımının bulunduğu hallerde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişinin böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
    Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu ödeme emrinin kanuni temsilci olan … adına düzenlendiği hususunda ihtilafın bulunmadığı, dava dilekçesinin adına ödeme emri düzenlenen kanuni temsilci … tarafından imzalanmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda kanuni temsilci tarafından açılan davada davacının menfaatini etkileyen bir işlemin varlığı görülmekle beraber, … adına tanzim edilen … tarih ve … ve … ana takip dosya numaralı ödeme emirlerinin 06/11/2019 tarihinde posta yoluyla tebliğ edildiği, söz konusu ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde, 21/11/2019 (perşembe günü) tarihine kadar dava konusu edilmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra davanın 26/11/2019 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı görüldüğünden, Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının gerekçeli olarak onanmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi ve Mahkeme kararının aynen onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir