Danıştay 4. Daire, Esas No: 2021/6768, Karar No: 2022/55

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/6768 E. , 2022/55 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/6768
Karar No : 2022/55

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektronik Tekstil Gıda ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak resen tarh edilen 2009 yılı 8. dönemine ait üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; ihtilaf konusu dönemde davacıya fatura düzenleyen Hocapaşa Vergi Dairesi mükellefi, … Otomotiv Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, adı geçen mükellefin sahte belge düzenlediği anlaşıldığından, resen tarh edilen katma değer vergisinde hukuka aykırılık, davacının sahte fatura kullanma kastıyla hareket ettiğinin somut olarak ortaya konulamadığı dikkate alındığında, vergi ziyaı cezasının tek kat olarak uygulanmasının hakkaniyete uygun olacağı sonucuna ulaşıldığından, vergi ziyaı cezasının, vergi aslının bir katına isabet eden kısmında hukuka aykırılık, bir katı aşan kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinin 1. fıkrasında; 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği taktirde mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği belirtilmiş, 2. fıkrasında; vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, takdir komisyonu kararına dayanak alınan davacı hakkında … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu düzenlendiği, sözü edilen vergi tekniği raporundaki tespitlerden; davacıya, Hocapaşa Vergi Dairesi mükellefi, … Otomotiv. Tic. San. Ltd. Şti. tarafından 2009 yılında Kdv hariç 68.485,00-TL tutarında fatura düzenlendiği, adı geçen mükellef hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, adı geçen mükellefin düzenlediği sahte faturaların davacı tarafından kullanıldığı, ayrıca davacının ibraz ettiği belgeler arasında da, adı geçen mükellefe ait sahte faturaların bulunduğu, davacı tarafından 2009 yılı hesap döneminde, ilgili dönem beyannamelerinde söz konusu faturaların, indirim konusu yapıldığı, bununla birlikte davacının, herhangi bir düzeltme beyanı vermediği, öte yandan; davacı hakkında öncesinde, 2009 yılı için düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, davacının, 2009 hesap dönemi ”Bu döneme ait indirilecek KDV” tutarı toplamının 289.646,30-TL, 11 adet belge karşılığı sahte faturalara isabet eden KDV tutarı toplamının 207.100,44-TL, sahte fatura kullanmak suretiyle haksız indirim konusu yapılan KDV tutarının toplam indirilen KDV tutarına oranının yaklaşık %71,5 olduğu, davacı tarafından, yüksek adet tutar ve orandaki fatura kullanımının bilmeden ve istenilmeden kullanıldığının gerçekleştirildiğini iddia etmenin hukuki icaplara bağdaşmayacağı gibi, ihtilaf konusu dönemde alışlarının bu kadar yüksek tutardaki bir kısmının, sahte belgeler ile tesvik edilmesinin, iktisadi, ticari ve teknik icaplara da uygun olmadığı, davacının kayıt ve beyanlarına dahil edilen sahte faturaları bilerek kullandığı kanaatine varıldığı hususlarına yer verilmiştir.
Vergi tekniği raporundaki tespitlerin ve yukarıdaki mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacı tarafından katma değer vergisi indirimine konu edilen faturaların bilerek kullanıldığı sonucuna varıldığından vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına ilişkin Vergi Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir