Danıştay 4. Daire, Esas No: 2020/989, Karar No: 2020/6259

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/989 E. , 2020/6259 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/989
    Karar No : 2020/6259

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura düzenlediğinden bahisle üç kat vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2016 yılı gelir vergisi ve 2016/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının adi ortaklık şeklinde sahte fatura düzenlediği, dolayısıyla cezalı gelir vergisi tarhiyatında ve geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık, mahsup süresi geçen geçici vergi asıllarında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinafa konu kararın geçici vergisi aslı ve üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının bir katına isabet eden kısmında 2577 sayılı Yasa’nın 45. ve 49. maddelerinde sayılan kaldırılmasını gerektiren nedenlerin bulunmadığı ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların da kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı, geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katını aşan kısmı yönünden ise kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idare istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, kararın geçici vergisinin bir katı aşan vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne, geçici vergisi tarhiyatları sebebiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının tasdikine ilişkin hüküm fıkrası ile üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin tasdikine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılması isteminin reddine, bu kısımlar yönünden davanın reddine, sonuç olarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının geçici vergi aslına ilişkin kısmının … ve …’in karşı oyları ile oyçokluğuyla, geri kalan kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde karar verildi.
    (X) KARŞI OY :
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120/4. maddesinde; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş döneme ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh edileceği, ancak gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
    Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilerek vergi ziyaı cezasının tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
    Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkca belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının da hukuki sonuç doğarmasına imkan bulunmamaktadır.
    Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına kısmen katılmıyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir