Danıştay 4. Daire, Esas No: 2020/2662, Karar No: 2020/5849

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/2662 E. , 2020/5849 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2662
    Karar No : 2020/5849

    KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)
    KARŞI TARAF : … Yapı Endüstri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Dördüncü Dairesinin 27/01/2020 tarih ve E:2016/9911, K:2020/237 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
    SAVUNMANIN ÖZETİ : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince işin gereği görüşüldü:
    Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görüldüğünden, Danıştay Dördüncü Dairesinin 27/01/2020 tarih ve E:2016/9911, K:2020/237 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına ilişkin temyiz başvurusu yeniden incelendi:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
    Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nda, başlıbaşına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal topluluklarının kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanacakları; tüzel kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil olacakları; kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanacakları hükme bağlanmıştır.
    Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticaret şirketleri ticaret siciline tescil ve ilan ile tüzel kişilik kazanmakta, ana sözleşmelerinde yazılı işletme konularında haklara ve borçlara sahip olmakta, organları tarafından temsil edilmekte, şirketin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bu durumun ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesiyle tüzel kişilikleri de sona ermektedir.
    Bu düzenlemelere göre, sermaye şirketinin borçlu kılınabilmesi tüzel kişiliğini kaybetmemiş olmasına bağlıdır. Tasfiyesi tamamlanarak bu husus ticaret siciline tescil edilmekle tüzel kişiliği sona eren şirketin haklara sahip olması ve borçlu kılınması mümkün bulunmadığından, esasen adına tarhiyat yapılmasının hiç bir hukuksal sonuç doğurmayacağı gibi kanuni organları aracılığıyla temsil edilebilen şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi, organların bu sıfatının da sona ermesine yol açacağından, yargı yerlerinde temsil edilmesi de olanaksızlaşır.
    Dava dosyasının ve 24/02/2015 tarih ve 8765 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin birlikte incelenmesinden, davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğinin tescil ve ilan edildiği, adına düzenlenerek 27/05/2015 tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine konu vergi ve cezaların iptali istemiyle davacı şirket tarafından 25/06/2015 tarihli dilekçe ile dava açıldığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda; hiçbir hukuksal sonuç doğurmayan işlemlerin idari davalara konu edilmesi olanaksızdır. İdari davaya konu edilemeyecek bir işlemin hukuka uygunluğu da incelenemeyeceğinden, davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle verilen temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, tarafların temyiz istemlerinin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 21/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir