Danıştay 4. Daire, Esas No: 2020/1403, Karar No: 2021/11632

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/1403 E. , 2021/11632 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1403
Karar No : 2021/11632

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. … Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2018/9 dönemine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerinden hesaplanarak tahsil edilen gelir(stopaj) vergisinin ve damga vergisinin kaldırılması ve ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; vakıf senedi uyarınca ödenen şirket katılım payının, banka çalışanlarına hizmet karşılığı sağlanan bir menfaat olduğu ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi hükmü kapsamında ücret niteliğini taşıdığının kabulü ile vergi tevkifatına tabi tutulması gerektiği sonucuna varıldığından, davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine yapılan tahakkuk ve tahsilatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Konunun bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesine intikal etttirildiği, Anayasa Mahkemesinin … başvuru nolu kararı ile yapılan tarhiyatların, kanunilik ilkesine aykırı olduğuna ve bankanın mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verildiği, üyelerine sosyal güvenlik sağlamak amacıyla kurulan vakfa, vakıf senedi uyarınca şirketin ödemekle yükümlü olduğu tutarların vakıf üyeleri açısından ücret mahiyetinde bir menfaat olmadığı, katılım payının hukuken kime ait olduğu ve hangi kurallara göre nasıl değerlendirildiği hususunda hiçbir araştırma yapılmadan varsayımsal olarak şirketin katılım payının doğrudan vakıf üyelerine sağlanan bir menfaat olarak değerledirildiği, vakfa ödenen tutarların kişi bazında takip edilmediği, şiketin yaptığı ödemelerin vakfın malvarlığına dahil olduğu, vakıf yararlananlarına aylık bağlanırken tahsil edilen prim ve katılım paylarının doğru orantılı olarak dikkate alınmadığı, vakfın amacının çalışanlarına yarar sağlamak olduğu, vakfa yapılan ödemenin yapılan işle ilişkilendirilmediği, hizmet akdi ile bağının olmadığı, ödemenin kaynağının hizmet sözleşmesi değil vakıf senedi olduğu, yapılan ödemenin şirket ile vakıf arasındaki bir ilişki olduğu, şirkete yapılan ödemeler üzerinde vakıf üyelerinin tasarruf hakkının bulunmadığı, yani ücretin şartı olan elde etme kriterinin burada gerçekleşmediği, vakıftan ayrılmak isteyen üyelere sadece kendi adına ödenen primlerin geri verildiği, şirket tarafından ödenen tutarın iade edilmediği, şirket tarafından yapılan ödemelerin ücret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir