Danıştay 4. Daire, Esas No: 2019/9687, Karar No: 2020/5892

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/9687 E. , 2020/5892 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/9687
    Karar No : 2020/5892

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Mühendislik İletişim Nakliye İnşaat Tekstil ve Pazarlama Taahhüt Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlediğinden bahisle vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen 2011/1 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerden, yeterli incelemede bulunulmadan bir takım verilerden hareketle varsayıma dayalı olarak düzenlenen faturaların sahte olduğu sonucuna varılmak suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu esas alınarak anılan döneme ilişkin olarak takdir komisyonu kararına istinaden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    Davacı hakkında düzenlenen … gün ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; şirketin 06/01/1999 tarihinde bina projelerine yönelik mühendislik ve danışmanlık faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 02/01/2012 tarihinde ödevlinin adresini bildirimsiz terk ettiğinin tespiti üzerine mükellefiyetinin vergi dairesince re’sen terkin edildiği, 19/02/2013 tarihli yoklamada adreste yaklaşık iki yıldır başka bir mükellefin emlakçılık faaliyetine devam ettiği, 25/2/2013 tarihinde mükellef ortağı …’un ev adresine gidildiği, adreste … adlı başka bir şahsın ikamet ettiği, 01/03/2013 tarihli yoklama fişinde, adreste 2006 yılından bu yana …’un ikamet ettiği kurum temsilcisi …’un ise taşınmazı satarak 24/03/2006 tarihinde adresten ayrıldığının muhtarlık kayıtlarından anlaşıldığı, şirket müdür vekilinin şirkete ait defter ve belgeleri incelemeye ibraz ettiği, şirket ortaklarının 23/02/2012 tarihi itibariyle değiştiği, yeni ortakların … ve … olduğu, şirket defter tasdik bilgilerinin mevcut olduğu, şirketin 2010 ve 2011 yılı kurumlar vergisi ve kurum geçici vergisi beyannamelerini verdiği, 2012 yılı 5. ayına kadar KDV beyannamelerini verdiği, 11/03/2013 tarihinde yapılan yoklamada ise ödevli şirketin belirtilen adresinin ikametgah adresi olup sürekli kapalı olduğu ve tanınmadığı, şirket ortak ve yöneticilerine bilinen adreslerinde ulaşılamadığı, 23/02/2012 tarihi itibariyle şirket ortağı olan …’un 7 ayrı şirkette daha ortaklığının bulunduğu, bu şirketlerden 4’ü hakkında sahte belge düzenlemek yönünden vergi tekniği raporunun bulunduğu, kendisi hakkında da sahte belge düzenleyicisi olduğundan bahisle vergi tekniği raporunun bulunduğu, şirketin 2009 ila 2012 yılları arasında mal alışında bulunduğu firmaların büyük kısmının sahte belge düzenlemekten özel esaslara alındığı, yine şirkete fatura düzenleyen mükelleflerin büyük kısmının şirketin ortağı olan şahıslar olduğu, şirketin 01/01/2009 -02/01/2012 tarihleri arasında 18.300.776,19 TL tutarınca katma değer vergisi matrahı beyan ettiği ve 17.142.095,00 TL fatura düzenlediği, fatura düzenlediği mükelleflerden yaklaşık 13.003.170,00 TL tutarlı kısmının sahte fatura düzenleyen veya özel esaslara alınan mükelleflerden olduğu, mükellefin toplam 134.756,49 TL ödenmemiş vergi borcu bulunduğu, 2010 yılı 10-12 dönemi muhtasar beyanında 2 adet işçi çalıştırdığını beyan ettiği, şirket eski müdürünün şirketi 30/03/2012 tarihinde devrettiği, devir tarihine kadar faaliyetlerinin devam ettiğini beyan ettiği, mükellef temsilcisi ve ortağı …’a sorulduğunda inceleme yapılan dönemde şirket müdürünün kendisi olduğu, diğer ortak babası …’un alzheimer hastası olunca ortaklığını ondan devraldığı, hastalığı ilerleyince 29/3/2011 tarihinde … Bilgisayar adlı yeni bir firma kurduğunu ve babasına vasi tayin olduğunu 30/3/2012 de de firmayı devrettiklerini kriz döneminde banka hacizleri ile kredibileteleri zarar gördüğünden önceden çoğu satın aldıkları ürünleri alamaz hale geldikleri ithalatçı gibi çalışamayıp iç piyasadan temin edilen sıfırlama ürünler, muadil toner, kartuş gibi yazıcı saf ürünlerle, ups ve benzeri bilgisayar çevre birimleri alış satışına yöneldikleri, 2010 yılından sonra çekleri tükendiğinden ürün satışından ziyade servis hizmetlerine devam ettiklerini beyan ettikleri, 01/01/2009 tarihinden 02/01/2012 tarihine kadar olan süre içinde 18.300.776,19 TL tutarında KDV matrahı beyan ettiği ve 17.142.095 TL fatura düzenlediği, fatura düzenlediği mükelleflerden bir kısmının sahte fatura düzenleyen mükellef, bir kısmının ise hakkında olumsuz tespit bulunan mükellefler olduğu, bunların toplam tutarının ise 13.003.170,00 TL olduğunun tespiti üzerine şirketin gerçek bir faaliyeti bulunmayıp komisyon geliri elde ettiği, yagısal içtihatlarla kabul edilen %2 oranı esas alınarak kazancın saptanması ve bu kazanç üzerinden de vergi alınması gerektiği” yönünde tespit ve değerlendirmelere yer verildiği görülmektedir.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, sözü edilen mükellefin yoklamalarda işyerinde emtia veya iş hacmini gerçekleştirecek düzeyde aktif varlığı ve herhangi bir veriye rastlanmadığı, şirketin adres değişikliğine ilişkin bildirimde bulunmadığı, bildirilen katma değer vergisi matrahı tutarıyla anılan mükelleflerden alışların uyumlu olmadığı, kanuni temsilci ve ortağın ifadelerine göre beyan edilen iş hacmini gerçekleştirebilecek kapasitesinin olmadığı, düzenlediği faturaların 13 milyon TL’lik kısmının hakkında sahte belge düzenlediği konusunda vergi tekniği raporları bulunan mükellefler olması hususları dikkate alındığında uyuşmazlık konusu dönemde şirketin gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmış olup, tarhiyatın esası hakkında karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki Mahkeme Kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir