Danıştay 4. Daire, Esas No: 2019/4335, Karar No: 2022/635

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/4335 E. , 2022/635 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4335
Karar No : 2022/635

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Nakliye ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … tarih ve … sayılı vergi iadesi talebinin idarece reddine ilişkin işlemin iptali ve eksik ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının hem antrepo hem de taşımacılık faaliyetinde bulunduğu, antrepo faaliyetine yönelik olarak gerçekleştirilen hizmet teslimlerinin Kanun gereği katma değer vergisinden istisna olduğu, dolayısıyla bu kapsamda yüklenilen katma değer vergilerinin indiriminin mümkün olmadığı yönünde taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın kısmi istisna kapsamında olan antrepo işletmeciliği ile uluslararası taşımacılık faaliyeti kapsamında yüklenilen vergilerin hesaplama yönteminden kaynaklandığı, 26 Seri No.lu Tebliğ indirim hakkı tanınan işlemlerle (taşımacılık), indirim hakkı tanınmayan (antrepo) işlemleri birarada gerçekleştiren mükelleflere kolaylık sağlanması için yapılan bir düzenleme olduğu, buradaki amacın yüklenilen katma değer vergilerini birarada izleyen mükelleflerin oranlama yapmak suretiyle indirime esas tutarın hesaplanmasında karışıklığa düşmesinin engellenmesi olduğu, davacının taşımacılık ve antrepo faaliyetlerine ilişkin hesaplarını ayrı ayrı tuttuğunu, indirim hakkı tanınan işlemlere (taşımacılık) isabet eden katma değer vergisini tebliğde belirtildiği şekilde oranlama yaparak değil, doğrudan bire bir hesaplama yaparak bulabildiğini ve dolayısıyla da net olarak bulduğu indirim hakkı tanınan işlemlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisini de haklı olarak indirim konusu yapabilmesi gerektiği, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 33. maddesinde; fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmının indirim konusu yapılabileceği, davacı tarafından da indirim hakkı tanınan taşımacılık faaliyetine ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin net olarak bire bir hesaplanabildiği beyan edilmesine rağmen, davacının bu beyanı dikkate alınmaksızın, olayın gerçek mahiyetine ve indirim mekanizmasının çalışma mantığına aykırı olarak, daha zor ve daha doğru bir şekilde hesaplanan yüklenilen verginin indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı kabul edilmeyerek, salt tebliğde belirtilen hesaplama yöntemine göre belirlenmesi gerektiğinden bahisle dava konusu katma değer vergisi iadesinin yasal faiziyle birlikte iade talebinin idarece reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir