Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/7700, Karar No: 2022/819
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/7700 E. , 2022/819 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/7700
Karar No : 2022/819
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Taşımacılık Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen …tarih ve …sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; ödeme emri dayanağı tarhiyatın tebliğine ilişkin alındıda “muhatabın hazır bulunmadığı” ibaresi yer almasına rağmen bu yöndeki tespiti içerir tebliğ zarfının; 213 sayılı Kanun’un 102. maddesine göre muhtar, zabıta veya komşulardan birine imzalatılmak suretiyle kanun koyucunun amaçladığı şekilde tutanak haline getirilmediği, bu haliyle usulüne uygun olarak tebliğ edilen bir ihbarnamenin ve dolayısıyla kesinleşmiş bir amme alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, anılan amme alacağı için düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasal mevzuatlara istinaden yapılan işlemlerin yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı şirketin, davanın açılmasından sonraki aşamada 27/12/2017 tarih ve 9482 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilan ile 21/12/2017 tarihinde ticaret sicilinden silinerek, tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun’un 26/1. maddesine göre değerlendirme yapılmak üzere Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyası ile 27/12/2017 tarih ve 9482 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin birlikte incelenmesinden, davanın açıldığı 25/07/2017 tarihinde davacının tüzel kişiliğinin bulunduğu, …Noterliğinden …tarih ve …sayı ile tasdikli …tarih ve …sayılı genel kurul kararıyla tasfiyesinin tamamlandığı, tasfiye bilançosunun kabulüyle tasfiye memurunun ibra edildiği, bu hususun 21/12/2017 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiği hususunun ilan edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca karar verilmek üzere Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.