Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/651, Karar No: 2022/894

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/651 E. , 2022/894 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/651
Karar No : 2022/894

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Müteahhitlik Proje Hizmetleri İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Tarım Hayvancılık ve Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2011 yılı kurumlar vergisi ile 2011/4-6,7-9,10-12 dönemleri geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen şahıs ve şirketlerin gerçek yönüyle faaliyette bulunan mükellef olmadıkları ve dolayısıyla düzenledikleri faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu anlaşıldığından eleştiri konusu faturaların gerçek mal alış belgesi olarak kabul edilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği, yapılan vergilendirmenin türü nazara alındığında ise gelirin gerçekliği ilkesinin bir gereği olarak faturalar içeriği teslim ve ifaların gerçek olmadığının veya işletmeye girip girmediğinin araştırılarak ortaya konulması gerekirken incelemede böyle bir belirlemenin yapılmadığı, şirketin iştigal ettiği sektör nazara alındığında malzeme kullanılmadan inşaat yapılması düşünülemeyeceğinden, eksik araştırma ve inceleme ile bir takım kabullerden yola çıkılarak belirlenen matrah esas alınarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı hakkında düzenlenen Vergi İnceleme Raporu ile sahte fatura ticareti yapmak amacıyla mükellefiyet tesis ettiğinin, komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığının, düzenlenen belgelerin gerçek mal ve hizmet satışı karşılığında düzenlenmediklerinin, faturaların sahte olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin, sahte fatura düzenleyicisi olduğu vergi tekniği raporu ile tespit edilen bazı mükelleflerden sahte fatura ve belgeler alarak davalı dönemlere ait maliyet ve giderlerinin bir kısmını belgelendirdiği, mal teslimi ve hizmet ifasının yapılmış olmasının faturanın gerçek olması için tek başına yeterli olmadığı, mükellefin sahte belgeleri bilerek, kasıtlı olarak kullandığı sonucuna ulaşılması nedeniyle suçun manevi unsurunun da tamamlandığı, Vergi Usul Kanunu 341. ve 344. maddeler gereğince ziyaa uğratılan vergiler için üç kat vergi ziyaı cezası kesildiği, vergi inceleme raporunda yer alan tespitler ışığında tarh edilen vergi ve kesilen cezaların tamamen yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde; “vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” hükmü yer almıştır.

Aynı Yasanın, 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tarif edilmiş, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkının re’sen takdir olunmuş sayılacağı belirtildikten sonra 2. fıkrasının 4. bendinde defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması, 6. bendinde de tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması re’sen takdir nedeni olarak sayılmıştır.

Diğer taraftan; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinde ise Kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. Fıkrasında ise ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın ve davacı hakkında düzenlenen …tarihli …sayılı inceleme raporlarının ve ilgili yılda haklarında sahte fatura düzenleyicisi olduklarına ilişkin Vergi Tekniği Raporları bulunan …Madencilik İnş. Pet. Ür. Oto. San. Tic. Ltd. Şti., …ve …hakkında düzenlenen raporların incelenmesinden; 2011 hesap döneminde adı geçen mükelleflerden fatura alınarak yasal defterlere kaydedildiği, bu tutarların kurumlar vergisi matrahında maliyet olarak dikkate alındığı ve satışlardan elde edilen kârın daha düşük gösterildiği, söz konusu faturaların her hangi bir mal teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğu ve sadece maliyetlerin yüksek gösterilmesi amacıyla kullanıldığı kanaatine varılması üzerine fatura tutarlarının davacının maliyetlerinden çıkartılması suretiyle hesaplanan matrah üzerinden kurumlar vergisi ve geçici vergi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, Mahkeme kararının davacının fatura aldığı …Madencilik İnş. Pet. Ür. Oto. San. Tic. Ltd. Şti., …ve …tarafından düzenlenen faturaların sahte belge olarak nitelendirilmesi gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemekle birlikte fatura tutarlarının davacının maliyetlerinden çıkartılması suretiyle hesaplanan matrahın bulunuş biçimi incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi yönünden de değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir