Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/160, Karar No: 2022/603
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/160 E. , 2022/603 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/160
Karar No : 2022/603
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Hafriyat İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :Dava konusu istem: Davacı şirket adına bir kısım akaryakıt ve LPG’nin kayıt dışı satıldığı ve ilgili dönem matrahlarının eksik beyan edildiğinden bahisle re’sen tarh edilen 2012 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve 2012/4-6,7-9,10-12 dönemleri vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin belgesiz olarak otogaz alım-satımında ilişkin ortada somut bir bilgi ve belge olmadan, maliyet unsuru, kârlılık oranı vs. gözetilmeden, davacının anılan tüm iddialarını karşılayacak şekilde kapsamlı bir araştırma yapılmaksızın, TURPAK sistemi üzerinden elde edilen verilerin beyan edilen tutarlarla örtüşmediği iddiasıyla, davacı mükellefin defter ve alım-satım belgeleri, fişleri incelenmeden, aradaki farkın kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle hesaplanan fark matrah üzerinden inceleme elemanı tarafından önerilen ve idarece yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi inceleme raporundaki tespitler neticesinde yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtildikten sonra, 30. maddesinde; re’sen vergi tarhı, “vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır” şeklinde tanımlanmış, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkının re’sen takdir olunmuş sayılacağı belirtilmiş, re’sen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasının 4. ve 6. bentlerinde; defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması ve tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hallerinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 75. maddesinde; takdir komisyonunlarının görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları, 134. maddesinde de; vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … ve … tarih … sayılı vergi inceleme raporlarında özetle; motorlu kara taşıtı ve motosiklet yakıtının (benzin, mazot, dizel, biodizel, LPG, vb.) parekende ticareti faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin bir kısım akaryakıt ve LPG emtiasının kayıt dışı satıldığı ve ilgili dönem matrahlarının eksik beyan edildiğinin tespit edildiği, 2012 hesap dönemi yasal belgeleri ve akaryakıt-LPG otomasyon sistemleri olan Turpak üzerinden yapılan inceleme neticesinde; akaryakıt-LPG satışlarına ilişkin tutarlar aylık olarak ve ürün bazında farklılıklar olduğu; davacı şirketin yasal defterlerinde 600-Yurtiçi Satışlar hesabında izlenen akaryakıt-LPG satışlarına ait olan tutarların, şirketin yasal satış belgeleri (fatura, ödeme kaydedici cihaz, fişleri) ve akaryakıt-LPG otomasyon sistemi olan Turpak üzerinden mail ile gönderilen pompa satışlarına ait dökümler toplamı ile uyuşmadığı, davacı şirket temsilcisi bu hususa ilişkin olarak, ilgili dönemde mali müşavirlerinin farklı olduğu, akaryakut-LPG satışlarının yanlışlıkla eksik veya fazla kayıt ve beyan edilmiş olabileceği, durum ile ilgili herhangi bir kasıtlarının olmadığını ifade ettiği, davacının yasal defter ve belgeleri üzerinden yapılan kaydi envanter neticesinde akaryakıt ve LPG emtialarının litre cinsinden dönem başı mevcudu, dönem içi alış ve dönem sonu miktarlarının karşılaştırıldığı ve çıkan fire oranlarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Petrol İşleri Müdürlüğü’nün belirlediği LPG için %+1, -1 fire ve kesafet oranları göz önünde bulundurularak, bu firelerin kabul edilebilir bulunduğu, ayrıca dağıtıcı firmalar ile yapılan yazışmalar sonucu gelen cevabi yazılardan mükellef kurumun yasal defter ve kayıtları ve alış belgeleri ile uyumlu olduğu, eleştiriyi gerektirir herhangi bir hususun bulunmadığının belirtildiği, mükellef kurumun 2011 yılında LPG alışlarının ve satışlarının tümünün otogaz cinsinden olduğu ve bunun dışında dökme ya da tüplü LPG alış veya satışının bulunmadığının tespit edildiği, davacı şirket tarafından beyan edilen matrah ile TURPAK sistemi üzerinden elde edilen verilerden, kayıt dışı hasılat olarak değerlendirilen tutar üzerinden matrah farkı bulunduğu ve bu tutarın satış hasılatına ilave edilmesi sonucu, kayıt ve beyan dışı bırakılan tutar üzerinden kurumlar vergisi ve kurum geçici vergisi önerilmesi üzerine, yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatların kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taşıt tanıma sistemi başta olmak üzere akaryakıt sektörüne ilişkin çeşitli otomasyon çözümlerine sahip Turpak ile pompa, tank otomasyonu, taşıt tanıma ve ödeme sistemlerinin düzenlendiği; buna göre otomasyon sisteminde kayıtlı verilerle davacının beyanları arasında farklılık olduğu hususunun ihtilafsız olduğu; nitekim davacı şirket yetkilisi de ifadesi ile bunu tevsik ettiği, aksini ispat edecek veya bu farklılığı açıklayacak bir iddia da öne süremediği göz önünde bulundurulduğunda, davacı şirketin kayıt dışı akaryakıt ve LPG satış hasılatı ettiği kanaatine varıldığından, davacı adına kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan; Vergi Dava Dairesince, matrahın bulunuşunun, sektörel kârlılık araştırması da yapılarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.