Danıştay 4. Daire, Esas No: 2017/195, Karar No: 2021/6163
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2017/195 E. , 2021/6163 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/195
Karar No : 2021/6163
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davac adına, … Kart Hizmetleri Tanıtım Organizasyon ve Reklamcılık Ticaret Limited Şirketi’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih …, …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı ile mükellefiyet tesis ettiren kişinin aynı kişi olup olmadığının tespiti amacı ile yapılan ara kararla istenilen belgeler üzerine Noterlikten gelen cevapta, 01/04/2005 tarihinde Noterlikçe … yevmiye no ile herhangi bir işlem yapılmadığının bildirildiği, dolayısıyla davacı adına hisse devrine ilişkin noter temlik sözleşmesinin doğruluğunun teyit edilemediği, ayrıca davacının 07/04/2005 tarihli … A.Ş Sultanhamam şubesinde bulunan hesap ile ilgili menfi tespit davasında yapılan imza bilirkişi raporunda, imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda davacı ile şirket hisselerini devralan kişinin aynı kişiler olmadığı anlaşıldığından davacının vergi mükellefi olmadığı ve mükellefiyetten kaynaklı bir kamu borcu da olamayacağı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yerinde olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, … Kart Hizmetleri Tanıtım Organizasyon ve Reklamcılık Ticaret Limited Şirketi’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih …, …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun olay tarihinde yürürlükte olan haliyle “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, “ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında yedi gün içinde dava açabileceği, aynı Kanunun ”limited şirketlerin amme borçları” başlıklı 35. maddesinde de, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kaybettiği kimliğini 21/09/2004 tarihinde yenilediği, 22/09/2004 tarihinde zayi ilanı verdiği, 01/04/2005 tarihinde … Kart Hizmetleri Tanıtım Organizasyon ve Reklamcılık Ticaret Limited Şirketi’ne ait hisselerin davacı tarafından devir alındığı, 15/04/2005 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de davacının şirket müdürlüğüne seçilmesine karar verildiği, söz konusu hususun da 22/04/2005 tarih ve 6288 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, davacının 22/04/2005 tarih ve 6288 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nde şirket hisselerini devir aldığı ve söz konusu şirkete müdür seçildiğine ilişkin kararın ilan edildiği ve davacının da bu hususta herhangi bir işlem yapılmasını istemediği gözönüne alındığında, davacının hisse devrinden haberinin olmadığı iddiasının hukuken kabul edilebilir bir mazeret olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleştirilip kesinleştirilmediği, şirket hakkında usulüne uygun malvarlığı araştırması yapılıp yapılmadığı, malvarlığı araştırması sonucunda tespit edilen malvarlığının borcu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususları da dikkate alınarak davacının bu boçlardan sorumlu olup olmadığı ortaya konulmak ve diğer hususlar da incelenmek suretiyle bir karar verilmek üzere temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.