Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/697, Karar No: 2021/65
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/697 E. , 2021/65 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/697
Karar No : 2021/65
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Peyzaj Taahhüt Proje İnşaat Bilişim Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2011 yılı hesaplarının katma değer vergisi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2011/1,2,3. ve 12. dönemleri için tarh edilen tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasınn kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen, Kavaklıdere Vergi Dairesi mükellefi … Peyzaj Mühendislik İnş. Elek. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun incelenmesinden, anılan şirketin fatura alındığı dönemler itibariyle faaliyet göstermediğine ilişkin bir tespit bulunmaması, şirket hakkında 2009 ila 2013 yılları arasına ilişkin herhangi bir yoklama ve tespit yapılmaması, 2013 yılında yapılan yoklamada ise şirketin hangi tarihten itibaren gayri faal olduğunun tespit edilmemesi, şirketin beyannamelerini vermesi ve davacı şirket tarafından fatura alındığı dönemler itibariyle de beyan ettiği matrahlarda bir uyumsuzluk bulunmaması, Katma Değer Vergisi beyanları ile Bs formlarının ve söz konusu şirketten mal veya hizmet alanların verdiği Ba formlarının birbirleriyle tutarlı olması karşısında, salt anılan şirketin ortaklarının ortağı ve/veya yöneticisi olduğu şirketler hakkında olumsuz tespitler bulunduğundan hareketle, anılan şirketin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğundan bahsedilmeyeceği, bu nedenle eksik inceleme ve araştırmaya istinaden katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında yapılan vergi incelemesi sonucu sahte fatura kullanıldığının anlaşılmasıyla ihtilaflı dönem indirilebilir katma değer vergisi miktarının kabul edilmeyerek adına cezalı vergi tarhiyatı yapılması ve özel usulsüzlük cezası kesilmesinin hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2011 yılı hesap ve işlemlerinin sahte fatura kullanımı yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda; davacı şirketin, hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde vergi tekniği raporu bulunan … Peyzaj Müh. İnş. Elek. Ltd. Şti.’den 2011 yılında temin ettiği sahte faturaları yasal defterlerine kaydederek indirim konusu yaptığından bahisle, söz konusu faturalara ait katma değer vergisi indirimleri reddedilerek yeniden düzenlenen katma değer vergisi tablosuna göre; davacı adına 2011/1,2,3. ve 12. dönemleri için tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 2011 yılında katma değer vergisi dahil 787.927,72 TL tutarında 4 adet fatura aldığı Kavaklıdere Vergi Dairesi mükellefi … Peyzaj Müh. İnş. Elek. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; mükellefin çevre düzenlemesi ve bakımı ile peyzaj projelerinin uygulanması (park, bahçe ve yeşil alanların dikimi, bakım ve onarımı) faaliyeti ile iştigal etmek üzere 18/08/2009 tarihi itibariyle mükellefiyet tesis ettirdiği, şirket kurucularının … ve … olduğu, …’in ilk 5 yıl için münferiden şirket müdürü olarak seçildiği, …’ın 13/09/2011 tarihinde bütün hisselerini …’a devrettiği, 11/09/2009 tarihli işe başlama yoklamasında; iş yerinde muhtelif büro malzemelerinin olduğu, 22/04/2013 tarihli yoklamada; şirketin bilinen adresinin şirketin ortağı … tarafından mesken adresi olarak kullanıldığı, bu adresin şirketin yazışma adresi olarak bildirildiği, adreste herhangi bir ticari faaliyetin olmadığı ve şirketin gayri faal durumda olduğu hususlarının tespit edildiği, 27/07/2013 tarihinde yapılan yoklamada; şirketin tespit edilen yeni adresinde başka bir mükellefin faaliyet gösterdiği, şirket müdürü …’in şahsen tanındığı, ancak bir yıl önce vefat etmiş olduğunun beyan edildiği, şirket müdürü … hakkında Gibintranet’te yapılan nüfus kayıt örneği sorgulamasında 11/01/2012 tarihinde ölüm kaydının bulunduğunun tespit edildiği, 19/11/2013 tarihli defter ve belge isteme yazısının anılan şirkete tebliğ edilemediği, 2009-2012 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ancak 2012 yılına ilişkin kurumlar vergisi matrahının 0,00 TL beyan edildiği, 2009/7-9 ila 2013/10-12. dönemlerine ait kurum geçici vergi beyannamelerinin verildiği ancak 2012/1-3 ila 2013/10-12 dönemlerine ait beyannamelerde geçici vergi matrahının 0,00 TL beyan edildiği, 2009/7-9 ila 2013/10-12. dönemlerine ait gelir stopaj (muhtasar) beyannamelerinin verildiği, söz konusu beyannamelerde işçi çalıştırıldığına dair bir beyanda bulunulmadığı, 2009/9-2013/12. dönemlere ait katma değer vergisi beyannamelerinin verildiği, ancak 2011/4. döneminden itibaren katma değer vergisi beyannamelerinin boş olarak verildiği, 2009 hesap döneminde toplam 1.452.304,55 TL katma değer vergisi matrahı, 2010 hesap döneminde 2.376.632,03 TL katma değer vergisi matrahı, 2011 hesap döneminde (Ocak-Nisan) 1.121.786,33 TL katma değer vergisi matrahı beyan edildiği, katma değer vergisi matrahlarının yüksek olmasına rağmen ödenecek verginin cüzi miktarlarda olduğu, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken toplam 78.782,93 TL borcunun bulunduğu, yapılan sorgulamalarda tüm vergi türlerinde tahakkuk eden vergilere ilişkin olarak hiçbir ödemede bulunulmadığı, ayrıca 2009 yılı için katma değer vergisi yönünden matrah artırımında bulunulmasına rağmen hiçbir ödemenin yapılmadığı, Ba-Bs formlarının karşılaştırılmasından; anılan şirketin 2009 yılında Bs formu ile 1.452.302,00 TL mal ve hizmet sattığının, Ba formu ile 196.950,00 TL mal veya hizmet aldığının beyan edildiği, 2010 yılında Bs formu ile 2.376.619,00 TL mal ve hizmet sattığının ve Ba formu ile 644.008.00 TL mal veya hizmet aldığının beyan edildiği, 2011 yılında Bs formu ile 1.121.784,00 TL mal ve hizmet sattığının ve Ba formu ile 65.456.00 TL mal veya hizmet satın aldığının beyan edildiği, 2012,2013 ve 2014 dönemleri için ise herhangi bir veriye rastlanılmadığı, şirket ortağı ve müdürü …’in Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi mükellefi olarak temizilik malzemesi perakende ticareti faaliyeti ile uğraşmakta iken 10/10/2009 tarihinde mükellefiyetine son verildiği, ayrıca Keçiören Vergi Dairesi mükellefi olarak çeşitli malların satışına aracılık faaliyet ile uğraşmakta iken 31/12/2009 tarihinde mükellefiyetine son verildiği, mükellefin Gibintranet’te “sahte belge düzenleyenler”, ve “sahte belge düzenleyenlerin ortakları” koduyla özel esaslara tabi olduğu, ortaklık ve yöneticilik bilgilerine bakıldığında ise; 21 şirkete ortaklığının bulunduğu ve bunlardan 6’sının yöneticisi olduğu, ortağı bulunduğu 21 şirketten 14’ü hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, 2’si hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı olumsuz tespit bulunduğu, kalan şirketler hakkında da çeşitli incelemelerde bulunulduğu, şirket ortağı …’ın ise 4 şirkette ortaklığının bulunduğu ve bunlardan 2’sinin yöneticisi olduğu, ortağı bulunduğu 4 şirketten 1’i hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, kalan şirketler hakkında da çeşitli incelemelerde bulunulduğu, şirketin eski ortağı …’ın da 6 şirkette ortaklığının bulunduğu, bunlardan 4’ünün yöneticisi olduğu, ortağı bulunduğu 6 şirketten 4’ü hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, kalan şirketler hakkında da çeşitli incelemelerde bulunulduğu tespitleri yapılmıştır.
Bu durumda anılan rapor ve ekli belgelerden; şirketin her yıl beyan edilen yüksek tutarlardaki hasılatları yapabilecek fiziki kapasiteye sahip olmaması, 2009/09 ila 2011/3 dönemine ilişkin toplam 4.950.722,91 TL katma değer vergisi matrahı ve 906.414,00 TL mal ve hizmet alışı bildirmesine rağmen bu tutarlardaki ürünü depolayacak depo, şube vb. yerinin olmaması, bu ürünleri taşıyacak aracının, makine ve teçhizatının olmaması herhangi bir mal stoğunun bulunmaması, işçi çalıştırmaması, katma değer vergisi matrahlarının yüksek olmasına rağmen hiç veya cüzi miktar ödenecek katma değer vergisi bildirmesi ve tahakkuk eden vergi borçlarının da ödenmemesi, yüksek tutarlı cirolar bildirmesine rağmen mükellefin beyan etmiş olduğu Ba bildirimleri ile ilgili dönem katma değer vergisi beyanları içerisinde yer alan indirilecek katma değer vergisine esas alının tutarlarlar arasında yüksek derecede uyumsuzlukların bulunması hususları bir bütün olarak dikkate alındığında, mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Vergi Mahkemesince yeniden verilecek kararda dava konusu özel usulsüzlük cezası yönünden de değerlendirme yapılacağı tabidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.