Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/556, Karar No: 2020/5986

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/556 E. , 2020/5986 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/556
    Karar No : 2020/5986

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Taahhüt Tekstil ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirketin vergi mükellefiyetinin, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği yönünde vergi tekniği raporu bulunduğundan bahisle re’sen terkin edilmesi işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu re’sen mükellefiyet terkin işlemine dayanak olarak gösterilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’ndaki tespitlerin varsayıma ve kanaate dayandığı, davacı şirketin sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde etmek maksadıyla mükellefiyet tesis ettirdiğine ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket adına tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; mükellefin zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi ile kazı ve hafriyat işleri ile ilgili faaliyet göstermek üzere 11/06/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, ortaklarının başlangıçta … ve … olduğu, 20/03/2014 tarihinde şirketi …’a devrettikleri, 17/06/2009 tarihli işe başlama yoklamasında 1000 m2 kapalı alan, 2 adet çadır, 5 adet konteyner, 2 adet bilgisayar, 4 adet masa, 16 adet koltuk, asfalt kesme makinası, jenaratör, konpiktör ölçüm aleti bulunduğu, 17/05/2010 tarihli işyeri nakli nedeniyle yapılan yoklamada inşaat işleri ve inşaat malzemeleri alımı faaliyetine devam edildiği, adreste muhtelif büro malzemeleri ve 9 adet çalışanın bulunduğu, 02/03/2011 ve 25/03/2011 tarihli yoklamalarda aynı işyerinde … İnş. Haf. Ltd Şti. nin de faaliyette olduğu, işyerinin büro olduğu, demirbaş eşyaların olduğu, bir adet deposunun olduğu, şirketin işletme kapasitesi, sermayesi ile iş hacmi arasında tutarsızlık bulunduğu, 08/03/2012 tarihli yoklamada işyerinde muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu ve … İnş. Haf. Ltd. Şti. nin de aynı adreste faaliyette bulunduğu, 9 işçinin çalıştığı, 31/07/2014 tarihli yoklamada adresin işhanı içerisinde olduğu, tabelasının bulunduğu, yoklama esnasında işyerinin kapalı olduğu, binada yapılan araştırmada, belirtilen adrese gün içinde gelenlerin olduğu ancak saatlerinin belli olmadığı, 13/08/2014 tarihli yoklamada ise işyerinin tespit anında kapalı olduğu, şirket çalışanı tarafından şirketin nadiren faaliyetinin olduğunun beyan edildiğinin tespit edildiği, 20/11/2014 tarihi itibarıyla Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 37.468,25-TL, Yenibosna Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ise 93.762,34-TL vergi borcunun bulunduğu, KDV matrahlarının 2010 yılı için 8.834.358,00 TL, 2011 yılı için 3.944.854,00 TL, 2012 yılı için 1.699.835,00 TL, 2013 yılı için 575.540 TL olduğu, 2010 yılı karşı Ba bildiriminin 7.321.573,00 TL, 2011 yılı karşı Ba bildiriminin 3.787.829 TL, 2012 yılı karşı Ba bildiriminin 1.548.659,00 TL, 2013 yılı karşı Ba bildiriminin 540.540,00 TL olduğu, muhtasar beyanlarında 1 ila 11 işçi bildirdiği, mükellef kurumun Ba bildiriminde yer alan firmalar hakkında sahte belge düzenlemekten olumsuz tespitlerin bulunduğu, mükelleften fatura aldığını bildiren iki firma nezdinde yapılan karşıt incelemede malları gerçekten aldıklarını, çekle ödediklerini belirttikleri, Vedop merkezi taşıt kütüğü sorgulamasında mükellef şirkete ait araç kaydının tespit edilemediği, ayrıca tapu sorgulamasında gayrimenkul kaydına da rastlanmadığı, şirketin 17/06/2009- 20/03/2014 tarihleri arası ortağı ve müdürü olan …’ın ifadesinde; şirket kurulduktan 5-6 ay sonra hastalandığı için abisi …’e vekaletname verdiği ve işlerin … tarafından idare edildiğini beyan ettiği, …’in ifadesinde, şirketi kardeşi …’dan aldığı genel vekaletname ile idare ettiği, ticari faaliyetlerinin inşaat ve hafriyat işi olduğu, hatırladığı kadarı ile … İnş., … Denizcilik ve Atılım İnşaat ile yoğun olarak çalıştıklarını, alt taşeron olarak … İnş., …, … İnş., … Meltal firmaları ile çalıştıklarını, ödemelerinin büyük bir kısımın çek ile yaptıklarını, mal ve hizmet aldıkları firmalar hakkında ihtilaflı dönemlerde herhangi bir olumsuz tespitin bulunmadığını ifade ettiği, şirketin diğer ortağı …’ın ifadeye gelmediği, şirket müdürü görünen …’a ulaşılamadığı, mükellef kurumun yapmış olduğu iki adet sözleşmenin haklarında vergi tekniği raporu düzenlenmiş olan gerçek bir mal satışı veya hizmet ifasında bulunmayan sahte fatura düzenleyicisi şirketlerle yapıldığı, mükellef kurumun defter ve belgeleri üzerinde yapılan araştırmada satışlarının bir kısmının banka üzerinden gerçekleştirilen tahsilat ve ödemelerle gerçekleştirildiği, çek ve senetler üzerinde yapılan araştırmada ise çeklerin ve senetlerin tamamının sahte belge düzenleyicisi olan firmalara ciro edildiği tespitlerine yer verilerek bu firmanın kuruluş tarihinden itibaren gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, firma adına düzenlenen faturaların …, …, … ve … tarafından birlikte hareket edilerek komisyon karşılığı düzenlendiği ve bu şahıslar adına adi ortaklık mükellefiyeti tesis ettirilerek komisyon gelirinden dolayı takdire sevkinin gerektiği belirtilmiştir.
    Söz konusu tespitlerden davacı şirketin 2009 yılından itibaren komisyon karşılığı sahte belge düzenlediği sonucuna ulaşıldığından, davacı şirketin vergi mükellefiyetinin re’sen terkin edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir