Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/21254, Karar No: 2021/2259
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/21254 E. , 2021/2259 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21254
Karar No : 2021/2259
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Isı Sıhhi Tesisat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re’sen tarh edilen 2012/1,2,6 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefleri … ve … tarafından düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte yeterli tespit içermediğinden, bahsi geçen mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mükellefin belgelerini alarak indirimlerinde kullandığı mükellefler hakkında sahte belge düzenlediği konusunda rapor bulunması nedeni ile ödemelerin banka veya özel finans kurumları vasıtasıyla ya da çekle yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın indirimlerin reddi gerektiği, davacı tarafın muvazaaya dayalı olmayan alışlarının gerçek olduğu ispat etmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Galata Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun değerlendirilmesinden; elektronik cihaz ve parçalarının toptan ticareti işi ile iştigal etmek üzere 08/02/2012 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 31/10/2012 tarihi itibariyle terk ettirildiği, 2012 yılına ilişkin defter ve belgelerinin istenilmesi amacıyla düzenlenen … tarihli… sayılı defter belge isteme yazısının 08/04/2013 tarihinde kendisine tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içerisinde defter ve belgelerin ibraz edilmediği, fakat 29/07/2013 tarihinde işletme defteri ve bir adet klasör içerisinde yer alan faturaların Müfettişliğe ibraz edildiği, 13/02/2012 tarihli yoklamada, mükellefin 08/02/2012 tarihi itibariyle işe başladığı, iş yeri büyüklüğünün 25 m2 olduğu, çalışan personelin bulunmadığı, iş yerinin ambar, deposunun bulunmadığı, büro malzemelerinin bulunduğu, 05/12/2012 tarihli yoklamada ise iş yeri adresinin kapalı olduğu, çevreden edinilen bilgiler dahilinde mükellefin faaliyetinin olmadığı hususlarının tespit edildiği, 2012 takvim yılında işletme hesabı esasına göre işletme defteri tuttuğu için Ba-Bs bildiriminde bulunmadığı, 2012 takvim yılında 1.250.343,03 TL KDV matrahı beyan ettiği, mükelleften KDV hariç en az 4.749.263,00 TL tutarında mal/hizmet alışı beyan edildiği, mükellefin incelemeye ibraz ettiği defter ve belgelerinden KDV hariç 1.229.362,49 TL tutarında satış yapmış gibi fatura tanzim ettiğinin tespit edildiği, mükellefin SMİYB düzenleme şüphesi nedeniyle özel esaslara tabi olduğu, mükellefin vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam borcun 19.912,44 TL olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; elektrik malzemeleri toptan ticareti ve inşaat malzemesinin toptan satışını yapan aracılar faaliyetinde bulunmak üzere 10/01/2012 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/04/2012 tarihinde de mükellefiyetini terkin ettirdiği, mükellefin ikametgah adresine gönderilen 24/06/2013 tarihli defter belge isteme yazısının ilgilinin belirtilen adresten taşındığının tespit edilmesi üzerine tebliğ edilemediği, mükellefin taşındığı yeni adresine gönderilen 02/07/2013 tarihli defter belge isteme yazısının ise mükellefin adreste bulunmaması nedeniyle tebliğ edilemediği, mükellefin iş yeri adresinde 12/01/2012 tarihinde yapılan açılış yoklamasında, iş yerinin yaklaşık 15 m2 olduğu, demirbaş büro malzemelerinin bulunduğu, 22/05/2012 tarihinde yapılan iş yeri kapanış yoklamasında, mükellefin adresteki faaliyetine 1 ay önce son verdiği hususunun tespit edildiği, 2012 hesap dönemi defter tasdik bilgilerine ilişkin noter tasdik formunun bulunmadığı, mükellefin vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken vergi aslı borcunun 8.082,34 TL olduğu, 2012 yılına ilişkin Bs formunun verilmediği , mükellefin işi bırakma tarihi olan 30/04/2012 tarihinden sonra da mükelleften mal aldığını Ba formuyla bildiren mükelleflerin bulunduğu, 2012 yılı KDV matrah toplamının 534.874,68 TL olduğu, Ba formu vererek mükelleften mal/hizmet aldığını bildiren mükelleflerin bildirimlerinin toplamının ise 2.973.264,00 TL olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ve vergi tekniği raporlarındaki tespitlerin değerlendirilmesinden, anılan mükelleflerin çok kısa bir süre faaliyette bulunmalarına rağmen, kısa sürede piyasa şartlarına uygun olmayan bir şekilde yüksek cirolara ulaşmaları, kısa sürede elde edilen yüksek cirolara rağmen cüzi tutarda vergi ödemelerinin çıkması, buna rağmen damga vergisine ilişkin çok cüzi bir miktar ödemenin yapılmış olması, beyan edilen ciroları elde edebilecek işçi ve iş organizasyonuna sahip olmamaları, Ba- Bs formlarına göre alış satışları arasında uyumsuzluk olduğu göz önüne alındığında, söz konusu faturaların gerçek bir mal ve hizmet hareketine dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından ilgili mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklı olarak yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.