Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/17886, Karar No: 2021/807

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/17886 E. , 2021/807 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/17886
    Karar No : 2021/807

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü)

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, 2009 yılı hesaplarının incelenmesi neticesi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2009/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri için re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ile 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının sahte belgelerle kayıt ve beyanlarına yansıttığı mal alışlarının vergiden muaf esnaf konumundaki hurda toplayıcılarından yapıldığı yönünde davalı idarece somut bir tespitte bulunulmadığı, varsayıma dayalı, soyut bir takım değerlendirmelere dayandırıldığı görülmektedir. Davacı, hurda demir alışlarını, vergiden muaf esnaftan yapabileceği gibi, gerçek faaliyet yürüten vergi mükellefi şirketlerden de yapabileceğinden sahte faturalarda gösterilen mal alışlarının vergiden muaf esnaftan yapıldığı yönünde somut bir tespit olmadan, varsayıma dayalı olarak yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir stopaj vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası bakımından ise, bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa maddesinde belirtilen unsurların bir arada gerçekleşmediği anlaşıldığından hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde vergi tekniği raporu bulunan …Metal İnşaat Paz. Ltd. Şti. ile Pınar İnşaat Metal Paz. Ltd. Şti.’den mal alımlarının bulunduğu, davacının esnaf muaflığından yararlanan mükelleflerden hurda alımı olduğu halde %2 nispetinde tevkifat yapılmayarak sahte fatura kullandığının hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile tespit edildiği, buna göre dava konusu cezalı tarhiyat ile kesilen özel usulsülük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davalı idarenin kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Kararın vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmış, 227. maddesinde, üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların tevsikinin mecburi olduğuna vurgu yapılmış, 229. maddesinde ise fatura; “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika” şeklinde tarif edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun vergi tevkifatı başlığı altında düzenlenen 94. maddenin 13. fıkrasında ise, esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden hurda mal alımları için %2 tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
    Bilindiği üzere hurda emtiası, ya bu emtianın ticaretini yapan tüccardan ya da vergiden muaf esnaftan alınabilmektedir. Buna göre davacı şirketçe kayıtlarına alınan faturaları düzenleyen şahıs ya da şirketler hakkında davalı idare tarafından düzenlediği belirtilen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden, bunların düzenlediği ve sahte olduğu varsayılan faturaların gerçekten yapılan hurda teslimine dayandığının kabulü mümkün olmadığı gibi, söz konusu hurda tesliminin sahteci olduğu tespit olunanlarca kendisine yapıldığını kanıtlayamayan yükümlü şirket adına aynı faturalarda gösterilen bedelin, o şahıs ya da şirketlere ödendiğinin kabulü olanaksızdır.
    Faturanın emtia teslimini gerçekleştirmeyen firmalarca düzenlenmesi durumunda, kayıtlara geçen hurdanın belgesiz emtia teslim eden kişi ya da şirketlerden alınıp, gerçekte faaliyeti olmayan şirketlerden temin edilen faturalarla da belgelendirilmesi olasıdır.
    Şu halde, faturasız alınan hurda emtiasının, emtia ticareti yapmaksızın fatura düzenleyen mükelleflerce tanzimli faturalar ile belgelendirilmediğini ispat edemeyen davacının, bu alışlarını vergiden muaf esnaftan yaptığının kabulü de hukuka va hakkaniyete aykırı olmayacaktır.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında düzenlenen …tarih ve …sayılı Vergi İnceleme Raporuyla, atık ve hurda toptan ticareti ile iştigal eden davacının 2009 yılında piyasadan toplayarak satın aldığı hurdalar için gider pusulası düzenlemediği ve bu alışları için haklarında sahte belge düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporu bulunan …Metal İnşaat Paz. Ltd. Şti. ile …İnşaat Metal Paz. Ltd. Şti.”ye ait faturaları kullandığından bahisle davacının hurdaları aldığı esnaf muaflığından yararlanan kişiler adına alışlar sırasında gider pusulası düzenlenmediğinden bahilse hurda mal alımları için % 2 tevkifat oranı üzerinden tarh edilen vergi ziyaı cezalı verginin kesildiği, bakılan davanın ise iş bu cezalı vergilerin kaldırılması istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davacının kullandığı faturaların sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunun tespiti halinde, bu faturaları vergiden muaf esnaftan yaptığı alışverişi gizlemek maksadıyla kullandığının da kabulü gerekeceği, alımların vergiden muaf esnaftan yapılmadığına ilişkin iddianın ispat yükünün davacıya ait olacağı göz önünde bulundurularak davacının, faturalarını kullandığı sahte belge düzenlediği belirtilen mükellefler hakkında yapılan tespitlerin değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken bu mükkelleflere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. Temyize konu …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, özel usulsülük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Mahkeme kararının üç kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir