Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/16415, Karar No: 2021/1125

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/16415 E. , 2021/1125 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/16415
    Karar No : 2021/1125

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Çamaşır Yıkama ve Turistik Hizmetler Ticaret Limited Şirketi
    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2011/1, 2 ve 3. dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ve 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemde davacıya fatura düzenleyen Zincirlikuyu Vergi Dairesi mükellefi … Kimya Turizm İnşaat Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin bu firmanın gerçek bir ticari ilişki olmaksızın sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğini ortaya koymaya yeterli ve somut tespit içermediğinden söz konusu mükelleften alınan faturaların sahte olduğunu kabul etmeye imkan bulunmadığından dava konusu cezalı tarhiyatlarda ve somut tespit bulunmadan kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacıya fatura düzenleyen Zincirlikuyu Vergi Dairesi mükellefi … Kimya Turizm İnşaat Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 24/11/2014 tarih ve 2014-A-1669/44 sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; 24/11/2000 tarihinde merkezi iletişim santral donanımları ile sayısal veya analog telefon-telgraf santrallerinin ve ağ geçitleri, köprüleri, yönlendiricileri gibi veri iletim donanımlarının imalatı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 16/05/2008 tarihi itibariyle toptan temizlik ve kimyevi madde alım satımı ile iştigal etmek üzere Zincirlikuyu Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne nakil olduğu, şirket ortağı ve müdürü …’e defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilmesi üzerine verdiği ifadesine, firma ile ilgisinin olmadığı, ne iş yaptığını ve adresini bilmediğini, kandırıldığını ve bu nedenle 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin defter ve belgeleri ibraz edemeyeceğini belirttiği, mükellef kurumun en son ortağı ve müdürü …’ün 42 şirkete daha ortaklıının, 27 şirkette de yöneticiliğinin bulunduğu ve söz konusu şirketlerin sorgulanması neticesinde tamamına yakını hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiği yada sahte belge düzenlediği yönünde olumsuz tespit olduğu, 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin defter tasdikine ilişkin bilgiye rastlanılmadığı,25/07/2008 tarihinde yapılan yoklamada, iş yeri büyüklüğünün 35 m2 olduğu, işçi çalıştırmadığı, faaliyet konusunun toptan temizlik ve kimyevi madde alım satımı olduğu, 24/09/2012 tarihinde yapılan yoklamada, adrese gidildiğinde ödevliye ulaşılamadığı, 06/02/2013 tarihinde yapılan yoklamada, faaliyet konusunun merkezi iletişim santralleri donanımı olduğu, mükellefin faaliyetine ilişkin herhangi bir reklam veya tabelasının bulunmadığı, bir çalışanı olduğu, adresin irtibat bürosu olarak kullanıldığı, iş merkezinin başka bir adreste olduğu e yapılan satışlara ilişkin faturalar ve belgelerin merkez adreste olduğu için ibraz edilemediği, 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerin verildiği ancak sonraki dönemler için verilmediği, 2009 yılında 651.785,00 TL tutarında mal ve hizmet satış, muhtelif mükelleflerden 8.750,00 TL alış beyan edildiği, 2009 hesap döneminde toplam 675.708,42 TL Katma Değer Vergisi matrahı, 2010 yılında 7.144.862,00 TL tutarında mal ve hizmet satış, muhtelif mükelleflerden 6.025.077,00 TL alış beyan edildiği, 2010 hesap döneminde toplam 7.232.060,32 TL Katma Değer Vergisi matrahı beyan edildiği , 2011 yılında 2.087.817.00 TL tutarında mal ve hizmet satış, muhtelif mükelleflerden 1.846.766,00 TL alış beyan edildiği, 2011 hesap döneminde 2.139.587.97 TL Katma Değer Vergisi matrahı beyan edildiği, 2012,2013 ve 2014 yılında Ba-Bs bildiriminde bulunmadığı, 01/01/2009 tarihinden itibaren toplam borç miktarının 12.175,98 TL olduğu, mükellefe fatura düzenleyen 13 firmadan 3 tanesinin 2010 yılında mükellefiyetinin terkin edildiği, diğerleri hakkında sahte belge düzenlemeleri nedeniyle VTR veya olumsuz tespit bulunduğu tespitleri yapılmıştır.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, yapılan yoklamada mükellefin iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, anılan mükellef tarafından yapılan alımların büyük bir kısmının sahte fatura düzenleyicisi şirketlerden yapıldığı, şirket ortakları ve yöneticilerinin haklarında sahte fatura düzenleyicisi olduğu yönünde olumsuz tespit bulunan başka firmalara da ortak olduklarının tespit edildiği, şirketin katma değer vergisi beyanları ile diğer mükelleflerin (Ba) bildirimlerinde yer alan alım tutarları arasında önemli farkların bulunması, anılan mükellefin dava konusu tarhiyata konu faturalar ilgili mal teslimi ve hizmet ifasında bulunabilecek gerekli ve yeterli kapasiteye sahip bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, davacı adına sahte fatura kullanımından kaynaklı olarak yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Özel usulsüzlük cezası ve vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımları yönünden yeniden karar verileceği tabiidir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir