Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/15272, Karar No: 2021/600

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/15272 E. , 2021/600 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/15272
    Karar No : 2021/600

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …Ayakkabı ve Tekstil Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca belgesiz mal alım-satımında bulunarak kayıt dışı hasılat elde ettiğinden bahisle re’sen tarh edilen 2011/10-12 dönemi geçici vergi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı adına tanzim olunan ve tarhiyatlara dayanak alınan rapor incelendiğinde yalnızca kaydi envanter yapıldığı, davacının kimden ne kadar belgesiz mal aldığının yahut kime ne kadar belgesiz mal sattığının somut tespitlerle ortaya konulamadığı ve karşıt incelemelere yer verilmediği anlaşıldığından cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi açık ve tabii bulunmayan ifadelerin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı, 30. maddesinde, re’sen vergi tarhının, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlandığı, aynı maddenin ikinci fıkrasının 4. ve 6. bentlerinde de, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmaması ve tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hallerinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği düzenlenmiş, 134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; ayakkabı ve terlik imalatı faaliyetinde bulunan davacının defter ve belgeleri üzerinde kaydi envanter incelemesi yapıldığı, dönem başı envanter listesi ile dönem sonu envanter listesi karşılaştırıldığında tutarsızlıklar bulunduğunun tespit edildiği, şirket yetkilisi tarafından ise konu hakkında 2010 ila 2012 yılları dönem sonu ve dönem başı mal mevcutlarının saymak, ölçmek ve değerlemek suretiyle kesin olarak tespit ettiklerinin ve söz konusu mallara ait maliyetlerin dönem içerisinde kayıtlara yansıtıldığının, dönem sonu ve dönem başı stoklarının envanter defterinde yazan mal mevcudundan ibaret olduğu ve dönem sonu stoklarının ortalama maliyet esasına göre tespit edildiğinin beyan edildiği, yapılan inceleme sonucunda dönem başı mal mevcudu, dönem içi alış, üretimden gelen, dönem içi satış ve dönem sonu mal mevcudu belirlenmek suretiyle belgesiz mal alımında bulunduğu ve satışlarının bir kısmının da belge düzenlememek suretiyle kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, Vergi Mahkemesince her ne kadar davacı hakkında kaydi envanter incelemesi dışında başka bir inceleme ve araştırma yapılmadığı gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, davacının defter ve belgeleri üzerinde yapılan kaydi envanter incelemesi sonucunda kayıt dışı satışlarının olduğunun ortaya konulduğu, bulunan stok farkının kullanıldı/satıldı ise kime hangi miktar ve tutar için hangi tarihlerde gerçekleştirildiğinin ispat külfetinin ise davacıda olduğu ve davacı tarafından buna ilişkin bilgi/belge sunulmadığı da dikkate alındığında olayda re’sen vergi tarhı sebebi bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle Vergi Mahkemesince, matrahın bulunuşu yönünden yapılan hesaplamaların ve geçici vergi aslı ile vergi ziyaı cezasına tekerrür hükümleri uygulanmasının hukuka uygun olup olmadığı yönünde bir inceleme ve araştırma yapılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir