Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/14003, Karar No: 2021/1651

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/14003 E. , 2021/1651 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/14003
    Karar No : 2021/1651

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Sanayi Ve Dıç Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına tarh edilen 2009/1 ilâ 12. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirketin 2009 ilgili dönemleri katma değer vergisi matrahlarının takdiri için takdir komisyonuna sevk edildiği, sonrasında davacı hakkında vergi tekniği raporunun düzenlendiği, takdir komisyonunca raporda tespit edilen matrahlar esas alınarak 2009/1 ilâ 12 dönemlerine ilişkin olarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin resen tarh edildiği, davalı idarece zamanaşımı süresinin dolmasına çok az bir süre kala 02/12/2014 tarihinde takdire sevk edilmek suretiyle zamanaşımı süresinin durdurulmak istendiği ve sonrasında incelenmeye başlandığı, 213 sayılı Kanun’un 114/2. maddesinde yer alan takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağına ilişkin düzenlemenin, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması durumunda takdir komisyonunca yeterli inceleme ve tespitlerin yapılması amacıyla getirilmiş bir düzenleme olduğu, düzenlemenin, dava konusu olayda olduğu gibi sırf zamanaşımını durdurmak için kullanılmasının mümkün olmadığı, olayda takdir komisyonuna sevk işleminin, 213 sayılı Kanun’un 114/2. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresini durdurmayacağı, zamanaşımı süresinin dolduğu 31/12/2014 tarihinden sonra yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının yasal süre içerisinde defter ve belgelerini sunmadığı ve belgesiz alış satış işlemleri gerçekleştirdiği, vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup, bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinde ise, “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re’sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmesi gerektiği düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir
    Aynı Kanunun 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanılacağı belirtilmiş, 74. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; 2. bendinde ise vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek komisyonun görevleri olarak belirlenmiş, 75. maddesinde de, takdir komisyonlarının 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu konunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları düzenlenmiştir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği, re’sen tarh nedeninin varlığı halinde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tabiidir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının sahte fatura kullandığından bahisle 2009 yılına ilişkin katma değer vergisi matrahlarının re’sen takdiri için 02/12/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, davacı hakkında … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, bu raporda yer alan tespitler doğrultusunda 21/08/2015 tarihli takdir komisyonu kararlarıyla matrah takdirinin yapıldığı ve cezalı tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin tarh zamanaşımı süresi içerisinde 01/09/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Olayda, 2009 yılına ilişkin olarak 31/12/2014 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 02/12/2014 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durdurduğu ve cezalı tarhiyatlara ilişkin düzenlenen ihbarnamelerin tarh zamanaşımı süresi dolmadan davacıya tebliğ edildiği anlaşıldığından uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, belirtilen gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir