Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/13179, Karar No: 2020/5945
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/13179 E. , 2020/5945 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13179
Karar No : 2020/5945
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle tarh edilen 2009/8,9 ve 11 dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı İkitelli Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporlarında, mükellefin ihtilaflı dönemde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, düzenlediği faturaların sahte olduğuna ilişkin yapılmış somut bir tespit bulunmadığından re’sen tarhedilen cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezasına gelince; yasal dayanağı olan kanuni hükmün öngörülüş amacına uygun olarak kesilmeyen dava konusu özel usulsüzlük cezasında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının, 2009 dönemi hesap ve işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelenmesi neticesi tanzim edilen vergi inceleme raporunda, davacı tarafından alınan sahte faturaların yasal defter ve kayıtlarına geçirilerek söz konusu faturalarda yer alan KDV’nin indirilecek KDV olarak dikkate alındığı tespit edildiğinden, yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının, cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi Mükellefi … Elektrik Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda; mükellefin 22/05/2009 tarihinde … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne kablolamada kullanılan gereçlerin imalatı işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellef hakkında 26/08/2009 tarihinde yapılan yoklamada; mükellefin elektrik malzemeleri imalatı ile iştigal ettiği işyerinde imalat ile ilgili malzemelerin bulunduğu, 04/12/2009 ve 09/12/2009 tarihinde yapılan yoklamalarda; mükellefin elektrik elektronik malzemeleri toptan alım satımı ile iştigal ettiğini beyan ettiği, mükellefin imalatının olmadığı, depo veya şubesinin bulunmadığı, imalat olarak … Vergi Dairesine kayıtlı … Elekt. Metal Tic. Ltd. Şti.’nin imalathanesini kullandığını beyan ettiği, ancak buna ilişkin hiçbir nakliye faturası ibraz edemediği ve şirket adına kayıtlı bir nakliye aracının da bulunmadığı, 09/12/2009 tarihinde yapılan yoklamada ise; mükellefin belirtilen adresten ayrıldığı, yeni adresinin bilinmediği, aynı adreste başka bir mükellefin ticari faaliyetine devam ettiği tespitlerinin yapıldığı, …. tarih ve …. sayılı defter ve belge isteme yazınıa binaen düzenlenen tebliğ tutanağında mükellef temsilcisinin adresi nakilsiz terkettiğinden mükellef defter ve belgelerinin incelenemediği, bunun yerine defter ve belgelerin özeti mahiyetinde olan vergi dairesi tarh dosyası ile G.İ.B. Yönetim Bilgi Sistemi ortamında kayıtlı bilgiler üzerinden yapılan incelemede, Form Ba-Bs Analizlerinden yapılan inceleme neticesinde mükellefin 2009 yılında 6.560.247,00-TL KDV matrah bildiriminde bulunmasına rağmen mükelleften mal ve hizmet aldığını bildiren mükelleflerin verilerine göre satış toplamının 619 belge karşılığında 6.968.545,00-TL olduğu, aynı şekilde mükellefin 2009 yılında 18 mükelleften 292 adet belge karşılığında 6.535.602,00-TL alış yaptığını bildirdiği, ancak mükellefin alış yaptığı 18 mükellefin tamamı hakkında vergi elemanlarınca VTR düzenlenerek bu mükelleflerin düzenledikleri faturaların sahte belge mahiyetinde olduğu yönünde tespitlerin olduğu, mükellefin 2009 ve 2010 yılların ait Kurumlar Vergisi Beyannamesini vermediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, şirketin bağlı olduğu vergi dairesince yapılan yoklamalarda, yoklamalar esnasında şirket yetkilisinin olmadığı ve şirketin faaliyetiyle ilgili her yoklamada farklı beyanda bulunulması, mükellef kurumun yüksek ciroya sahip olmasına rağmen, mükellefçe düzenlenen fatura tutarlarında ticaret yapacak kapasitede ticari organizasyona ve sermayeye, gayrimenkul ve nakil vasıtasına sahip olmadığı, Form Ba-Bs Analizlerinden yapılan inceleme neticesinde mükellefin alış yaptığı 18 mükellefin tamamı hakkında vergi elemanlarınca VTR düzenlenerek bu mükelleflerin düzenledikleri faturaların sahte belge mahiyetinde olduğu yönünde tespitlerin olduğu, mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna ulaşıldığından, aksi yöndeki temyize konu Vergi Mahkemesi kararının cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:…. sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının, cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının ….’nin karşı oyuyla ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına fatura düzenleyen … Elektrik Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilmiş vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, söz konusu mükellefin düzenlediği faturaların sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğuna ilişkin yeterli tespit bulunmadığından, temyize konu davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum