Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/13007, Karar No: 2021/1387
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/13007 E. , 2021/1387 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13007
Karar No : 2021/1387
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Grup Çelik Endüstriyel Ekipmanlar İnş. Oto. Turz. Mak. Pet. Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2010/2,3,4,5,6,7,8,9,11,12 dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının ve 2010/1-12 dönemi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirketin 2010 yılına ait işlemlerinin sahte belge kullanma yönüyle incelendiği, inceleme sonucunda davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla, sahte fatura düzenlediği vergi tekniği raporlarıyla tespit edilen Ulus Vergi Dairesi mükellefi … Demir Çelik Yedek Parça İnş.Oto.Akary.Mak.San.Tic.Ltd.Şti, Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi …, Mithatpaşa Vergi Dairesi mükellefi … ve …Grup Yapı Malz. İnş. Elek. Pro. Kim. Mad. San.Tic. Ltd. Şti, Cumhuriyet Vergi Dairesi mükellefi …, Ostim Vergi Dairesi mükellefi … Kablo Elek. Paz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti’den aldığı sahte faturaları yasal defterlerine kaydederek ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinde indirim konusu yaptığı tespit edildiğinden bahisle söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi suretiyle katma değer vergisi beyanlarının yeniden düzenlendiği ve dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yapılarak belli bir tutarın üzerindeki tahsilat ve ödemelerin banka ve benzeri finans kurumu aracılığıyla yapılmadığı gerekçesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesildiği, ayrıca davacı sahte fatura kullandığından defter ve belgelerinin doğru bir vergi incelemesi yapılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı kabul edilerek 2 kat usulsüzlük cezasının kesildiği olayda vergi tekniği raporlarının incelenmesinden davacı şirketin adı geçen firmalardan alıp indirim konusu yaptığı faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşıldığından, söz konusu faturalara ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan dava konusu katma değer vergisi tarhiyatlarında ve kesilen vergi ziyaı cezalarında ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca kesilen 1. derece usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, …Demir Çelik Yedek Parça İnş. Oto. Akary. Mak. San. Tic. Ltd. Şti, …, …, … Grup Yapı Malz. İnş. Elek. Pro. Kim. Mad. San. Tic. Ltd. Şti, …, … Kablo Elek. Paz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile yapılan ticaret gerçek bir emtia hareketine dayanmadığına hükmedildiğinden, söz konusu fatura bedellerinin de gerçek bir tutarı olmadığı, dolayısıyla bu ödemelerin banka kanalıyla yapılmasının da mümkün olmaması nedeniyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 16/07/2004 tarihinden itibaren, 8.000,00-TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerin banka veya özel finans kurumu aracılığıyla yapılmasının zorunlu olduğu, idarenin işleminin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrasında, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflere, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği kuralı bağlanmıştır.
Öte yandan tevsik zorunluluğunun amacı 310 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde “……. Ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi …….” olarak açıklanmış ve Mali İdare’de belli tutar üzerindeki tahsilat ve ödemeleri kontrol altında tutarak, ticari işlemler ve finansal hareketlere taraf olanları izleyerek, vergilendirmeyi ilgilendiren mali olayları, kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespite çalışmaktadır. Böylece kayıt dışı işlemlerin kayıt alltına alınması, para hareketlerinin kontrolü ile denetlenebilir kılınmıştır.
Uyuşmazlıkta davacı mükellefce ihtilaflı dönemde yapılan bir kısım alışlar sahte belgeye dayandırılsa da, sahte olduğu belirtilen faturalar içeriği emtiaların gerçekte alındığı, ancak ödemelerin banka ve finans kurumları aracılığıyla gerçekleştirildiğine ilişkin somut bilgi ve belgenin sunulmadığı, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, Mahkeme kararının 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.