Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/12044, Karar No: 2021/849

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/12044 E. , 2021/849 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/12044
    Karar No : 2021/849

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) … Gıda Pazarlama Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, 2013 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle re’sen tarh edilen 2013/4 ilâ 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 2013/2 dönemine ilişkin kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirketin kanuni temsilcisinin ikametgah adresine gönderilen defter ve belge isteme yazısının kayınvalidesi … imzasına tebliğ edildiği, İstanbul/Kartal İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından gönderilen … tarih ve … sayılı yazıda, belirtilen adreste …’ın kayıtlı olmadığının belirtildiği, ancak davacının kayınvalidesi olarak belirttiği … isimli kişinin 07/04/2007 tarihinden bu yana aynı apartmanda başka bir dairede ikamet etmekte olduğunun belirtildiği, tebliğ zarfında şirket yetkilisi …’ın kayınvalidesi olarak belirtilen …’ın soyadının sehven … olarak yazıldığı, anılan kişinin de kayınvalidesi olarak belirttiği …’nin ise dış kapı no 11 olan aynı apartmanda iç kapı no 4 olan dairede ikamet ettiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla aynı konutta birlikte oturmayan kişiye yapılan tebliğ hukuken geçersiz olduğundan, bu yazıda verilen 15 günlük süre içerisinde defter ve belgelerin mücbir sebep bulunmaksızın ibraz edilmediğinden ve re’sen tarhiyat nedeni bulunduğundan söz edilemeyeceğinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel ususlüzlük cezası ile 2013/4 ilâ 12 dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergiilerinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tebliğin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, vergi mevzuatında asıl olanın işin gerçek mahiyetine ulaşmak olduğu, hayatın olağan akışı içerisinde kişinin kayınvalidesine yapılan bir bildirim veya tebligattan haberdar olmamasının mümkün olmadığı, tebligatın davacı mükellefin adresinde yapıldığı ancak davacının MERNİS kayıt sistemini öne sürerek, tebligatın geçersiz olduğunu iddia etmesinin doğru olmadığı, tesis edilen işlemlerin Yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Yapılan tebligatın geçersiz olduğu, tebligattan haberi olduğu tarihte defter ve belgeleri sunmak için Tekirdağ Küçük ve Orta Mükellefler Grup Başkanlığı’na defter ve belgeleri ile gittiği, burada görüştüğü kişinin olayın kendilerinden çıktığı, bir üst kuruldan kendilerine yazı geleceği, defter ve belgeleri bu şekilde sunabileceğini ifade ettiği, defter ve belgelerin yargılama sırasında Mahkemeye sunma taleplerinin bulunmasına rağmen bu taleplerinin kabul edilmediği, 2013 yılında araç alımı gerçekleştirdikleri, araç alımında %18 kdv ödedikleri, defter ve belgeleri sunabilme imkanları olsaydı kdv alacaklarının çıkacağı, defter ve belgelerini sunmamakta hiçbir yararları bulunmadığı, kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 saylı Vergi Usul Kanunu’nun “Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddesinde, “Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin iş yeri adresine gönderilen … tarih ve … sayılı defter ve belge isteme yazısının “adresten ayrılmış, yeni adresi bilinmiyor” ibareli olarak tebliğ edilemediği, mükellef kurum yetkilisi …’ın ikamet adresine gönderilen … tarih ve … sayılı defter belge isteme yazısının da “muhatap adresten ayrılmıştır, ikinci adresi bilinmiyor” ibareli tebliğ edilememesi üzerine, mükellef kurum yetkilisinin MERNİS kayıtlarından tespit edilen ikametgah adresine gönderilen … tarih ve … sayılı yazının kayınvalidesine 11/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve yapılan tebliğde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla; davacılar tarafından, mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi dairesinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Bu durumda, davacının ilk derece mahkemesince yapılan yargılama aşamasında ibraz edebileceğini belirttiği defter ve belgeler istenilerek, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararında belirtilen inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir