Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/10717, Karar No: 2021/842

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/10717 E. , 2021/842 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/10717
    Karar No : 2021/842

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Turizm Sanai ve Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle re’sen tarh edilen 2010/ 5, 6 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirkete fatura düzenleyen Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi … Elekt. İnş. Hırd. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin dava konusu dönemlerde faaliyette bulunmadığına dair bir tespitin olmadığı, firmanın bu dönemlerde adresinde faal olduğu, ilgili dönem beyannamelerini verdiği, işçi çalıştırdığı, davacıya düzenlediği faturaların bastırılan faturalar arasında olduğu ve KDV beyannamelerinin davacı şirkete düzenlediği faturaları içerdiği, defter ve belgelerini incelemeye ibraz ettiği, ilgili dönemlerde şirketin vergi inceleme elemanınca eleştiri konusu yapılmayan alışlarının olduğu, öte yandan, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu kuralı gereği hangi faturanın gerçek bir mal hareketine dayandığı, hangi faturanın gerçekte mal hareketine dayanmadığı yönünde tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporunda bir tespite yer verilmediği görüldüğünden, bu haliyle eleştiri konusu faturaların gerçek bir mal teslimi karşılığı alındığının kabulü gerektiğinden ilgili dönemde davacı tarafından alınan faturalarda yer alan indirimlerin reddi sureti ile yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen … Elekt. İnş. Hırd. San. Ve Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden; şirketin 11/02/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 2010 ve 2011 yılı kurumlar vergisi, kurum geçici vergisi beyannameleri ile 2010 ve 2011 yıllarına dönemlere ilişkin KDV beyannamelerini verdiği, 12/02/2010 tarihinde şirketin işyeri adresinde yapılan yoklamada; işyerinde 1.400 TL tutarında emtia, demirbaş olarak iki adet çalışma masası, beş adet büro koltuğu ve muhtelif ebatta rafların bulunduğunun tespit edildiği, 18/03/2010 tarihinde yapılan yoklamada; şirketin aynı adreste faaliyete devam ettiği, işyerinin 20 m² büyüklüğünde olduğu, işyerinde 7.000 TL tutarında emtia bulunduğu, 02.06.2010 tarihinde söz konusu şirketin depo olarak beyan ettiği, ” … Sanayi Sitesi … Cd. No:… …/…” adresinde yapılan yoklamada; 01/04/2010 tarihinden itibaren depo açıldığının beyan edildiği, depo adresinde elektrik malzemelerinin bulunduğu, deponun yaklaşık 100 m2 olduğu, 24/02/2011 tarihinde ilgili kurumun işyerinde yapılan yoklamada ise faaliyetine devam ettiği, işyerinin yerleşik durumda olduğu,mal mevcudunun bulunduğu, 21/03/2011 tarihinde mükellef kurumun irtibat bürosu olarak beyan edilen ” … Cd. No:… …/…” adresinde yapılan yoklamada; 10/03/2011 tarihinden itibaren deponun kapatıldığı ve bu adreste aynı tarihten itibaren irtibat bürosunun açıldığının beyan edildiği, irtibat bürosu adresinde alım-satım yapılmadığı, henüz yeni işçi olmadığı, ofis-büro olarak kullanıldığı, işyerinde üç adet çalışma masası, iki adet koltuk takımı, iki adet bilgisayarın mevcut olduğu, 15/12/2011 tarihinde işyerinde yapılan yoklamada ilgili kurumun faaliyetine devam ettiği, işyerinde iki adet masa, iki adet bilgisayar, bir adet faks, bir adet telefon bulunduğu, şirketin 2010 yılı Nisan, Mayıs, Haziran aylarında sırasıyla üç, dört ve beş işçi çalıştırdığını beyan ettiği, 2010 yılı için beyan edilen KDV matrah toplamının 4.386.211,31 TL ödenecek KDV toplamının ise 1.477,97 TL olduğu, 2011 yılında ise KDV matrah toplamının 12.986.826,06 TL ödenecek KDV toplamı ise 4.254,57 TL olduğu, 2010 ve 2011 yıllarında şirketin mal ve hizmet alışlarının büyük kısmının sahte belge düzenlemekten haklarında olumsuz raporların bulunduğu firmalardan yapıldığı, 2010 yılı mal ve hizmet alışlarının % 88’inin … adlı mükellef ile onun ortağı olduğu şirketlerden yapıldığı, … ve ortağı olduğu şirketler hakkında birden fazla sayıda olumsuz raporun bulunduğu, 2010 yılı içerisindeki alışların %98,61’inin sahte olduğu, 2010 yılı içerisinde şirketin yapmış olduğu satışlarda ise KDV hariç değeri 5.000 TL üzerinde olan satışların gerçek olamayacağı, 2011 yılı içerisindeki mal ve hizmet alışlarının % 35’inin … ile bağlantılı olduğu, %30’unun …, …, …’den yapıldığı, bu kişilerin aynı adreste faaliyette bulunduğunun ve haklarında sahte belge düzenleme nedeniyle olumsuz raporların bulunduğunun tespit edildiği, % 34’ünün … Halat Tic. Ltd. Şti’den yapıldığı ve bu şirketin ortaklarının … ve … olduğu, 2011 yılı içerisindeki alışların ise %99’unun sahte olduğu tespit ve değerlendirmelerinini yapıldığı görülmüştür.
    Yukarıda yer alan tespitler değerlendirildiğinde; mükellefin belirtilen ciroları yapacak ticari organizasyonu ve kapasitesinin bulunmadığı, yeterli emtiası olmadığı, iki yılda çok yüksek tutarlı satış yapmasına rağmen ödenecek vergisinin çok cüzzi olduğu alışlarının tamamına yakınını hakkında olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden yaptığı göz önüne alındığında; anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenmiş faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir