Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/10364, Karar No: 2021/1408
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/10364 E. , 2021/1408 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10364
Karar No : 2021/1408
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- … Mineral Yapı Kimyasalları Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, yasal kayıtlara intikal ettirilen bir kısım faturaların gerçek bir mal ya da hizmet alımına dayanmayıp sahte belgeler olduğu ve faturalara istinaden yapılan maliyet kayıtlarının gerçeği yansıtmadığından bahisle re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı ve kayıt dışı hasılat elde ettiğinden bahisle re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı 2011/7-9 dönemi geçici vergi tarhiyatının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirketin dönem içinde 1.770.000 kg sepiolit aldığı, bunun 1.475.796 kg’lık kısmını belgeli olarak sattığı, kalan 294.204 kg’lık kısmın ise stoklarda yer almadığı, aradaki 22.135 kg’lık farkın davacı şirket tarafından 31/12/2011 tarihli yevmiye kaydıyla gider olarak kaydedildiği, bu fire rakamının madende oluşabilecek fire olarak kabul edilmesi sonucu kalan 272.069 kg sepiolitin ise belgesiz olarak yasal defter ve beyanlara satış tutarı dahil edilmeden kayıt dışı satıldığının tespit edilmesi nedeniyle davacı şirket adına re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı geçici vergide hukuka aykırılık bulunmadığı; 07/12/2015 tarihli ara kararı ile davalı idareden, sahte fatura olduğu belirtilen gider kayıtlarının işletmenin gerçek gideri olmadığı konusunda tespit yapılıp yapılmadığı sorulduğu ve böyle bir tespit mevcutsa dayanağı bilgi ve belgelerin ibrazının istendiği, davalı idarece ara kararına istinaden verilen cevapta, sahte faturaya dayalı olarak yapılan gider kayıtlarının şirketin gerçek gideri olmadığı konusunda vergi inceleme raporu dışında herhangi bir tespitin bulunmadığının bildirildiği, bu durumda, kanuni defter ve belgelere kaydedilen harcamaların gerçeği yansıtması, diğer bir ifadeyle bu vesikalarda yazılı mal ve hizmetlerin yükümlü tarafından alınmış olması halinde kanunen kabul edilebilir bir gider olacağının kabulü gerekeceğinden faturaların sahte olduğu kanaatine varılarak inceleme esnasında söz konusu faturalarda yazılı elektrik hizmetinin ve emtianın alınıp alınmadığı hususu somut olarak tespit edilmeden, söz konusu fatura bedellerinin gider kabul edilmemesi suretiyle geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne, dava konusu 2011/7-9 dönemine ilişkin 2015/8 sayılı ihbarname ile düzenlenen geçici vergisi aslının kaldırılmasına, bu vergiye ilişkin bir kat vergi ziyaı cezasının onanmasına, aynı döneme ilişkin … sayılı ihbarname ile düzenlenen üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Yapılan tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı şirket adına yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4.492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve 123,60 TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120/4. maddesinde; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş döneme ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği, ancak gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezasının tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı kanunun ilgili maddesi gereği olması nedeniyle, kararın geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının da hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararının geçici vergi aslına ilişkin kısmının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına kısmen katılmıyoruz.