Danıştay 3. Daire, Esas No: 2020/2332, Karar No: 2021/676
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2020/2332 E. , 2021/676 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2020/2332
Karar No: 2021/676
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: Anayasa Mahkemesinin 08/03/2018 tarih ve 2015/6691 sayılı kararı uyarınca davayı yeniden yargılama yaparak inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Türk Ticaret Kanunu ve Medeni Kanun Hükümlerine göre kurulmuş olan … Bankası Anonim Şirketi Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfına, dayanağı olan vakıf senedi uyarınca, vakıf üyelerinin emekliliğe esas maaşlarının belli bir oranında yatırılan banka katkı payının çalışanlar açısından ücret niteliği taşıdığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporu esas alınarak düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca davacı banka adına söz konusu ödeme tutarları üzerinden 2008 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına tarh edilen vergi ve cezalara karşı açılan davanın reddi üzerine mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruda Mahkemece Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verildiği, sözü edilen karar değerlendirildiğinde, vakfa ödenen katkı paylarının ücret sayılarak vergilendirilmesine ilişkin işlemlerin, öngörülebilir kanuni dayanağının bulunmadığı, dolayısıyla uyuşmazlık konusu ödemelerin vergiye tabi olduğunu öngörmesi beklenemeyecek olan davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu tarhiyata karşı açılan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruda Mahkemece Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.