Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/94, Karar No: 2022/290
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/94 E. , 2022/290 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/94
Karar No : 2022/290
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… Petrol Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği ve baz yağı kullanarak ürettiği ürünler 2710 G.T.İ.P pozisyonunda yer almasına karşın, farklı pozisyonlarda beyan edierek söz konusu ürünlere isabet eden özel tüketim vergisini eksik hesapladığı yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak Şubat 2011 dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile Mart 2011 dönemi için re’sen salınan bir ve üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … Madeni Yağlar ve Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan saptamaların düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını gösterdiği, öte yandan dava konusu tarhiyatın, özel tüketim vergisinden kaynaklanan kısmının matrahı yönünden bağlı olduğu Ocak ila Mart 2011 dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisine karşı açılan dava, Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla reddedildiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kapasite raporlarında belirtilen üretim reçeteleri ile Bilecik Sanayi Odasınca verilmiş fiili sarfiyat raporlarının değerlendirilmediği, dava konusu tarhiyatın dayanağı vergi tekniği raporu düzenlenirken, üretimde kullanılan esas madde ve katkı maddesinden yada imal edilen ürünlerden numune alınarak, bu ürünler üzerinde herhangi kimyasal analiz ve incelemenin yapılmadığı, kapasite raporlarına uygun olarak üretim gerçekleştirildiği, üretimde kullanılan katkı maddelerinin içerisinde de çeşitli oranlarda yağ bulunduğu, söz konusu yağ miktarlarının ne kadarlık kısmının esas maddeden ne kadarlık kısmının katkı maddesinden kaynaklandığının teknik ve bilimsel bir çalışma ile anlaşılabileceği, içerisinde esas madde olarak %70’den fazla petrol yağı ve bitümenli mineral maddeler içeren ürün üretildiği hususunun tek başına, imal edilen ürünlerin 27.10 pozisyonunda tanımlanmasını ve bu pozisyona göre vergilendirilmesini gerektirmeyeceği, birtakım matematiksel hesaplamalardan hareketle üretilen mamulün G.T.İ.P tespitinin yapılamayacağı, bu hususun muayene, analiz ve bilirkişi incelemesi ile saptanabileceği, emsal yargı kararlarınında bu yönde olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının sahte fatura kullandığı ve eksik özel tüketim vergisi hesapladığı hususlarının somut tespitlerle ortaya konulduğu, sahte faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirilmesi mümkün olmadığından üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve özel tüketim vergisine isabet eden bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu tarhiyatın sahte fatura kullanılmasından kaynaklanan hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği, ancak davacı adına salınan vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisine karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair karar Danıştay Yedinci Dairesince bozulduğundan ve bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu tarhiyatın özel tüketim vergisine isabet eden bölümünü etkileyeceğinden temyiz isteminin bu yönden kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın sahte fatura kullanılmasından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Dava konusu tarhiyatın özel tüketim vergisinden kaynaklanan kısmının matrahı yönünden bağlı olduğu aynı yılın Ocak ila Mart dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisine karşı açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , … sayılı kararı, Danıştay Yedinci Dairesinin 04/02/2021 tarih ve E:2020/645, K:20201787 sayılı kararıyla bozulduğundan ve bu bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu tarhiyatın ilgili kısmını etkileyeceğinden temyize konu kararın değinilen hüküm fıkrasının söz konusu kararda yer alan esaslar doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın sahte fatura kullanılmasından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; tarhiyatın, özel tüketim vergisinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 01/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım emtia alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz isteminin, davacı ile ilgili olarak düzenlenen vergi inceleme raporu ve faturaların temin edildiği mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.