Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/7721, Karar No: 2022/1724
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/7721 E. , 2022/1724 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7721
Karar No : 2022/1724
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) … Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporuna atıflı vergi inceleme raporları uyarınca 2013 yılı için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın tüm dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesinin, davacı hakkında tesis edilen işlemleri hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil noksanlığı olduğu gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyatın: geçici vergi asıllarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, mahsup dönemi geçen geçici vergi asılları aranmayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğunu kanıtlar mahiyette olduğundan söz konusu faturaların toplam tutarı üzerinden %2 oranında komisyon geliri hesaplanmak suretiyle belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında ve geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu söz konusu hüküm fıkraları yönünden kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararının; üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkraları kaldırıldıktan sonra dava bu yönüyle reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu tarafına tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, ihbarnamelerde geçici vergi asıllarına faiz hesabında dikkate alınmak üzere zorunlu olarak yer verildiği dolayısıyla geçici vergi asıllarının aranmayacağı, vergi ziyaına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi nedeniyle sebebiyet verildiğinden üç kat ceza uygulanması gerektiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı idarece davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Vergi Dava Dairesi kararının geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı yönünden davanın reddine yönelik hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporuna atıflı vergi inceleme raporları uyarınca 2013 yılı için üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın tüm dönemleri için üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi salındığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasında; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin % 10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edileceği hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu yapılan Vergi Mahkemesi kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici verginin bir katına isabet eden vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddi ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yukarıda kuralına yer verilen düzenlemesi gereğince, mahsup dönemi geçen geçici verginin terkin edileceğinden ve maddede öngörülen oranı aşan tutarda eksik beyanda bulunan davacı adına salınan geçici vergi nedeniyle ceza kesilmesi mükerrer 120. maddede yer alan düzenlemenin gereği olmakla birlikte yıllık vergiye mahsuben peşin alınan geçici vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat ceza kesilmesi gerektiğinden, Vergi Dava Dairesi kararının, geçici verginin bir katını aşan vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, geçici vergi aslının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacı temyiz isteminin kısmen reddine,
4. Kararın, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici verginin bir katına isabet eden vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
5. Davacı temyiz isteminin kısmen kabulüne,
6. Kararın; geçici verginin bir katını aşan vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
7. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 12/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda tespitleri içeren vergi tekniği raporu done alınarak yapılan tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında, davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.