Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/7113, Karar No: 2022/1197

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/7113 E. , 2022/1197 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7113
Karar No: 2022/1197

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu Özel … Tıp Merkezi Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2007 ila 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin tebliğ edilemediği hususunun 213 sayılı Kanunu’nun 102. maddesine uygun olarak saptanmadığı anlaşıldığından, … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacaklarının, yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddinden kaynaklandığı olayda defter belge ibraz etmeme fiilinin işlendiği tarihte kanuni temsilci olmayan davacının söz konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı, … takip numaralı ödeme emri yönünden ise asıl borçlu şirketin defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle 04/07/2013 tarihli vergi inceleme raporu uyarınca 2009 yılına ait tüm katma değer vergisi indirimleri reddedilerek katma değer vergisi beyan tablosunun yeniden düzenlendiği, sonrasında aynı yıl için sahte fatura kullanımı nedeniyle yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 14/11/2014 tarihli vergi inceleme raporuna dayanılarak bir kısım katma değer vergisi indirimlerinin tekrar reddedildiği, mükerrer vergilendirme yapılmasından dolayı asıl borçlu şirketin böyle bir vergi borcunun bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Vergi Mahkemesi kararının, … takip numaralı ödeme emrinin 01/01/2008 ila 03/11/2008 tarihlerine ait borçlara ilişkin kısmının iptaline dair hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, kararın değinilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Dava konusu … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin 04/11/2008 ila 31/05/2009 tarihlerine isabet eden kamu alacaklarına ilişkin kısımları ile … takip numaralı ödeme emri yönünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesine göre sorumluluğuna başvurulan kişinin öncelikle vergi ve vergiye bağlı alacağın ait olduğu dönemde kanuni temsilci sıfatını haiz olması gerektiği, davacının temsil ve ilzam yetkisinin 03/11/2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 07/10/2008 tarihli ortaklar kurulu kararıyla bankalarda hesaplar ve akreditifler açmaya ve hesaplardan para çekmeyle sınırlandırıldığı dolayısıyla 03/11/2008 tarihini takip eden iş günü olan 04/11/2008 tarihinden itibaren sorumlu tutulamayacağı, … takip numaralı ödeme emrinin 03/11/2008 ve öncesi dönemlerine ait borçlar yönünden ise asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı ancak ilan yazısının bir örneğinin şirketin ve kanuni temsilcinin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderildiğine dair ispat edici belge sunulmadığından tebliğin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu bu yönden kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının … takip numaralı ödeme emirlerinin 04/11/2008 ila 31/05/2009 tarihleri muhtelif dönemlerine ait borçlara ilişkin kısımları ile … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline dair hüküm fıkrasının gerekçesi hukuka uygun bulunmadığından kaldırıldıktan sonra dava konusu ödeme emirlerinin sözü edilen kısımları belirtilen gerekçelerle iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, … takip numaralı ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, … takip numaralı ödeme emri içeriği borçların kanuni temsilcilik süresi sonra erdikten sonra gerçekleşen defter ve belge ibraz edilmemesinden kaynaklandığı ve bu fiilden sorumlu tutulamayacağı, … takip numaralı ödeme emri içeriği borçlar yönünden ise mükerrer vergi salındığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NİN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi, hukuki yararı bulunmayan davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacının kanuni temsilci olduğu Özel … Tıp Merkezi Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2007 ila 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirleri düzenlenmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Kanununun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz’edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı kurala bağlanmış, 104. maddesinde, ilan yazısının bir örneğinin muhatabın bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği belirtilmiş olup, 101. maddesinde ise bilinen adresler sayılmak suretiyle gösterilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarece temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; … takip numaralı ödeme emrinin 01/01/2008-03/11/2008 tarihlerine ait borçlara ilişkin kısmına yönelik hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Yargı yerlerince verilen kararlardan, ancak davanın tarafları aleyhine sonuç doğuran hüküm fıkralarına karşı yasal başvuru yolları kullanılabileceğinden ve olayda davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunu dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin 01/01/2008 ila 03/11/2008 tarihlerine ait borçlara ilişkin kısmı yönünden reddeden, … takip numaralı ödeme emrinin 04/11/2008 ila 31/05/2009 tarihlerine ait borçlara ilişkin kısmı ile … ve … takip numaralı ödeme emirleri yönünden ise kabul ederek Vergi Mahkemesi kararının anılan hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra değinilen ödeme emirlerini iptal eden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenmesinin istenilmesinde hukuki yararı bulunmayan davacının temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin 04/11/2008 ila 31/05/2009 tarihlerine ait borçlara ilişkin kısmı ile … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin dayanağı asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ait tebliğ alındısının yukarıda değinilen Kanun’un 102. maddesine uygun olarak tutanak haline getirilmediğinin anlaşıldığı olayda, ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiğinden ve davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibi için gereken şartların oluştuğundan bahsedilemeyeceğinden … takip numaralı ödeme emrinin belirtilen kısmı ile … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı idare temyiz isteminin kısmen REDDİNE,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; … takip numaralı ödeme emrinin 01/01/2008 ila 03/11/2008 tarihleri arası muhtelif dönemlere ait borçlara ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; … takip numaralı ödeme emrinin 04/11/2008 ila 31/05/2009 tarihleri muhtelif dönemlerine ait borçlara ilişkin kısımları ile … ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. Davacı TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir