Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/343, Karar No: 2022/1021

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/343 E. , 2022/1021 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/343
Karar No : 2022/1021

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Temizlik İnşaat Otomasyon Hizmetleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU :…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca 2011 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması ile tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, gerek davalı idarece gerek takdir komisyonunca inceleme ve araştırma yetkileri kullanılmak suretiyle davacı nezdinde herhangi bir inceleme gerçekleştirilmediği, hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleften yapılan alımların yasal defterlere kaydedilip kaydedilmediği, beyanlara intikal ettirilip ettirilmediği, indirim ve maliyetlere yansıtılıp yansıtılmadığı araştırılarak gerçek durumun ortaya konulmadığı, eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak salınan vergi ve kesilen cezada hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu tarhiyat kaldırılmış, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği taşımayan takdir komisyonu kararının iptali istemine ilişkin kısım yönünden ise dava incelenmeksizin reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
San Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki incelemeyle görevli vergi müfettişinin …. tarih ve … sayılı yazısında; değinilen şirketten 2011 yılında mal ve hizmet alımında bulunan davacının takdire sevkinin istenildiği, bunun üzerine davacının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 6. bendi uyarınca 15/11/2016 tarihinde takdire sevk edildiği, takdir komisyonunun 11/01/2017 tarihli kararlarıyla belirlenen matrah üzerinden yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına karşı bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükmü öngörülmüş, 30. maddesinde de; resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali re’sen tarh sebebi olarak öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bu hükümler, öncelikle defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların incelenmesini, bu kayıt ve vesikalarda vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitini engelleyen noksanlık, usulsüzlük ve karışıklıklar bulunuyorsa bunların açıkça ortaya konulması gerektiğini öngörmekte olup, bu inceleme ve tespit yapılmadan, yani re’sen matrah takdirini gerektiren sebep açıkça ortaya konulmadan vergi matrahının re’sen takdiri yoluna gidilemeyeceğini göstermektedir.
Dava konusu olayda, defter ve beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı hususu takdire sevk sebebi olarak belirtilmiş ise de davacının Ba formuyla alış yaptığını bildirdiği mükellef hakkındaki incelemenin tamamlanmadığı, faturaların sahteliğinin açıkça ortaya konulmadığı aşamada takdire sevkedildiği 15/11/2016 tarihi itibariyle re’sen takdir nedeninin bulunduğundan söz edilemeyeceğinden dolayısıyla takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediğinden, dava konusu cezalı vergiyi yazılı gerekçeyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir