Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/3090, Karar No: 2022/1094
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3090 E. , 2022/1094 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3090
Karar No : 2022/1094
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren … Derneği’nin 2005 ila 2007 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu … Derneği’nin 13/10/2008 tarihinde İstanbul Valiliği’nin oluru ile tasfiye işlemleri tamamlanmak suretiyle kütük kaydı silinerek tüzel kişiliğinin sona ermesinden sonra, 2010 ve 2011 yıllarında hakkında yapılan incelemeye dayanılarak dava konusu ödeme emirleri içeriği 2005 ilâ 2007 yıllarına ait cezalı vergilerin Dernek adına salındığının anlaşıldığı olayda, tarhiyatın yapıldığı tarihte Derneğin tüzel kişiliğinin bulunmaması, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren mükelleflerin, tasfiye öncesi dönemlerine ilişkin yapılacak her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminin müteselsilen sorumlu olmak üzere kanuni temsilcilerden biri adına yapılacağına yönelik 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 9. fıkrasında yer alan düzenlemenin 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe girmesi ve bu tarihten sonraki dönemler için sözü edilen düzenlemenin uygulanması gerektiği hususları birlikte dikkate alındığında, ortada usule uygun olarak tahakkuk etmiş ve davacıdan kanuni temsilci sıfatıyla istenilebilir hale gelmiş bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren mükelleflerin kanuni temsilcilerinin, tasfiye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumlulukları devam edeceğinden ilgili dönemde kanuni temsilci olan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.