Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/3086, Karar No: 2022/917
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3086 E. , 2022/917 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3086
Karar No : 2022/917
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak mal varlığı hazineye intikal ettirilen, ticaret sicil kaydı terkin edilerek mükellefiyeti ve tüzel kişiliği sonlandırılan … Eğitim Merkezi İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketinin 2015 ve 2016 yıllarının muhtelif dönemlerine ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden, dava konusu ödeme emri içeriği borçlarla ilgili olarak 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi kapsamında davalı idare tarafından İstanbul Defterdarlığına yapılan başvuruya, asıl borçlu şirketin mal varlığı ile borç ve yükümlülüklerine dair inceleme ve değerlendirme çalışmasının devam ettiği yönünde cevap verildiği anlaşılan olayda 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yürütülen tasfiye işlemleri kesinleşmeden davacının takibinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketin 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince ticaret sicilinden silindiği ve 27/08/2016 tarihi itibarıyla mükellefiyetinin kapatıldığı, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Defterdarlığa başvuru yapılmış ise de vergi borcunun tahsilinin sağlanamadığı, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağının ilgili bulunduğu dönemlerde kanuni temsilci olduğu anlaşılan davacıdan tahsili amacıyla adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Ödeme emrine konu vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsil edilmesi gerektiği, davalı idarece bu yönde tesis edilen işlemlerin henüz tamamlanmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.