Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/1135, Karar No: 2021/3945
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/1135 E. , 2021/3945 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1135
Karar No : 2021/3945
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Malzeme Refrakter Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2016 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerinde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında yapılan ihracat tesliminden doğan katma değer vergisi alacağının vergi borçlarına mahsuben iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığından bahisle özel esaslara tabi mükellefler listesine alınması işleminin Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmesi sonrasında davalı idareye başvurusu sonucunda 2016 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerine ilişkin yaptığı teslimler nedeniyle oluşan iade alacaklarının mahsuben iadesi talebinin reddedildiğinin anlaşıldığı olayda, davacı şirket hakkında sahte belge kullanma şüphesi ile işlem tesis edilemeyeceğinin izaha gerek bırakmayacak derecede açık olması ve idarenin mahkeme kararlarını geciktirmeksizin yerine getirmesinin Anayasal zorunluluk olması karşısında dava konusu dönemlere ilişkin yapılan teslimler nedeniyle oluşan iade alacaklarının davacı şirketin başvurusu doğrultusunda ve genel esaslarda olduğu kabul edilerek diğer vergi borçlarına mahsup edilmesi gerektiğinden tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvurusu söz konusu kararın gerekçesi değiştirilerek reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğinin “KDV İadesinde Ortak Hususlar” başlıklı IV. Bölümünün “Özel Esaslar” başlıklı E-6.2.1 düzenlemesi uyarınca iadeye konu tutarın dört katı tutarında teminat talep edilmesi ve bu teminatın yapılması halinde iade gerçekleştirilebileceğinden tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, 2016 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerinde gerçekleştirdiği ihracat teslimlerine ilişkin olarak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında doğan katma değer vergisi alacağının vergi borçlarına mahsuben iadesi istemiyle yaptığı … tarih ve … sayılı başvurunun reddine ilişkin açılan davanın sonuçlandırıldığı Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu, Vergi Dava Dairesi tarafından sözü edilen kararın gerekçesi değiştirilerek reddedilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un yine 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanunun, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanunun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanunun 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay’ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanun’da 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanunun 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilmesi mümkün bulunmadığından, vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun yazılı gerekçeyle reddi yolundaki kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 23/09/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.