Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/6349, Karar No: 2022/463
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/6349 E. , 2022/463 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6349
Karar No : 2022/463
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığ
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının ortağı olduğu … Temizlik İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ödenmeyen muhtelif vergi borçları nedeniyle banka hesaplarına uygulanan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağı ödeme emirlerinin davacının “Toplu Konutlar … Ada K:… Diyarbakır” adresine tebliğe çıkarıldığı ancak muhatabın adresten taşınmış ve yeni adresinin bilinmemesi nedeniyle muhtar tasdikli beyanı şerh düşülerek iade edildiği olayda, söz konusu ödeme emirlerinin tebliğe çıkarıldığı tarih itibarıyla davacının mernis adresinde tebliğ denenmeksizin yapılan ilanen tebliğin usulsüz olduğu dikkate alındığında, uygulanan hacizde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle haciz kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket hakkında yapılan araştırma sonucu mal varlığı bulunmadığı, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin de usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, dolayısıyla dava konu hacizde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesinin kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, asıl amme borçlusu … Temizlik İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan aktif kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçların ödenmemesi üzerine banka hesaplarına haciz uygulandığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Kanun’un 93.maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz’edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı kurala bağlanmış, 104. maddesinde, ilan yazısının bir örneğinin muhatabın bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği belirtilmiş olup, 101. maddesinde ise bilinen adresler sayılmak suretiyle gösterilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasında, davacının idarece tespit edilen “Toplu Konutlar … Ada K:… Diyarbakır” adresi dışında başka bir adresi bulunduğuna ilişkin bir saptama ve davacı tarafından yapılmış bir adres değişikliği bildirimi de olmadığı dikkate alındığında, ilanen tebliğ koşullarının oluştuğu sonucuna varıldığından ilanen tebliğin 213 sayılı Kanun’un 104. maddesine uygun olarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.