Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5709, Karar No: 2021/6045

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5709 E. , 2021/6045 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5709
Karar No : 2021/6045

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) …. Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ….
2- (DAVACI) ….

İSTEMİN KONUSU : ….. Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin …. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu …. İnşaat Taahhüt Ticaret Sanayi Limited Şirketi’nden alınamayan 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve ferilerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen …. tarih ve …. ila …. sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emirleri içeriği kamu alacağıyla ilgili olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirket yetkilisi ….’e vergi dairesinde tebliğ edildiği, herhangi bir ödemede bulunulmaması üzerine yapılan malvarlığı araştırmasının sonuçsuz kaldığı anlaşıldığından davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak 22/04/2016 tarihli başvurusu üzerine davalı idarece …. ve …. takip nolu ödeme emirlerinin 2012 yılının Şubat dönemine ait katma değer vergisi ve ferilerine ilişkin kısımlarının takipten kaldırıldığı bildirildiğinden bu kısımların esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle dava 5 ve 6 takip numaralı ödeme emirlerinin değinilen kısımları yönünden incelenmeksizin, söz konusu ödeme emirlerinin değinilen kısımları haricindeki kamu alacakları ile … takip numaralı ödeme emri yönünden ise esası incelenmek suretiyle reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare istinaf başvurusu, istinafa konu karar lehine olduğundan incelenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş, davacının, asıl borçlu şirketteki hissesini 20/01/2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devretmek suretiyle şirket ortaklığı ve temsilcilik sıfatının sona erdiği hususunun 29/02/2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlandığı dolayısıyla 5 ve 6 takip nolu ödeme emirlerinin 2011 yılının Kasım dönemine ait katma değer vergisi ve ferilerine dair kısımları dışında kalan, dönem ve vade tarihleri davacının temsilcilik sıfatının sona erdiği tarihten sonraki vergi borçlarından sorumlu tutulamayacağı, 7 takip nolu ödeme emri içeriği kamu alacağının dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen vergi ve cezalara ilişkin ihbarnameler 20/01/2012 tarihinde ortaklık ve temsilcilik sıfatı son bulan davacıya 11/12/2014 tarihinde usulsüz tebliğ edildiğinden, söz konusu ihbarnameler içeriği tarhiyatın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, 2012 yılının Şubat dönemine ait katma değer vergileri ve ferilerine ilişkin kısımları takipten kaldırılan 5 ve 6 takip nolu ödeme emirlerinin 2011 yılının Kasım dönemlerine ait katma değer vergisi ve ferilerine ilişkin hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen istinaf istemi reddedilmiş, söz konusu ödeme emirlerinin değinilen kısımları dışında kalan vergi borçları ile 7 takip numaralı ödeme emri yönünden ise davacının istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının sözü edilen hüküm fıkraları kaldırıldıktan sonra 5 ve 6 takip nolu ödeme emirlerinin 2012 yılının Şubat dönemine ait katma değer vergisi ve ferileri ile 2011 yılının Kasım dönemine ait katma değer vergisi ve ferileri haricinde kalan kamu alacakları ile 7 takip numaralı ödeme emri iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hisse devrine ilişkin 25/01/2012 tarihli noter satış sözleşmesi ile şirketten ayrıldığı, ödeme emri içeriği kamu alacaklarından şirketin yeni ortak ve yöneticelerinin sorumlu tutulması gerektiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, 25/01/2012 tarihinde müdürlük görevinin sona erdiği davacı tarafından kabul edildiğinden, bu tarihe kadar olan borçlardan sorumlu olduğu, dolayısıyla adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemilerinin reddine,
2. …. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin ….. tarih ve E:…., K:. sayılı …kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 13/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir