Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5382, Karar No: 2021/6458
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5382 E. , 2021/6458 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5382
Karar No : 2021/6458
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :…. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, araç satışından elde ettiği kazancını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle 2011 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve aynı yılın tüm dönemleri için re’sen salınan aslı aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1.bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Araç alım-satımlarının noterce düzenlenen sözleşmeyle yapılması zorunlu olduğundan, noterde beyan edilen alış-satış değerleri araştırılarak, beyan edilen değerlerin araçların piyasa değerinin altında olduğunun belirlenmesi halinde, piyasa araştırması sonucunda tespit edilen bedelin esas alınması suretiyle matrahın tespiti gerekirken, davalı idarece bu yönde bir araştırma yapılmadan, emsal satış bedeli olarak kasko değeri esas alınmak suretiyle belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gibi araçların hangi bedelle satıldığı yönünde somut bir tespitte bulunmadan özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu dönemde satışı yapılan araçların kasko bedellerinin esas alınarak tarhiyat yapılmasının iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun ve olayın özelliğine göre normal ve mutad kabul edilmesini gerektiren nitelikte bir ispatlama yöntemi olduğu, öte yandan, araçların gerçek satış bedeli konusunda kasko bedeli dışında bir bedelle satışının yapıldığı hususunda davacı tarafından da herhangi bir karşı delil sunulmadığı, araç alım satımının resmi kayıtlarda kendi adına gerçekleştirildiği ve bu durumun aksi ispatlanamadığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve aslı aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu yönden reddedilmiş, somut bir saptama bulunmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceğinden değinilen cezanın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına araç satışından elde ettiği kazancını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Faaliyetini vergi idaresinin bilgisi dışında bıraktığı vergilendirme döneminden sonra saptanarak adına geçmişe dönük olarak mükellefiyet tesis edilen vergi yükümlülerinin, kayıt ve beyan dışı bırakılan kazançları Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenen defter ve belgelere dayanmadığı ve düzenleyebilecekleri faturaları da bulunmadığı için usulsüzlük eyleminin yasal unsuru olan şekle ve usule aykırılığın oluştuğundan söz edilemeyeceğinden, ceza bir varsayıma dayandırılmış olacağı gibi geriye dönük olarak mükellefiyet tesis edilen tarihten önceki dönemlerde belge düzenlenmesinin de mümkün olmadığı dikkate alındığında kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmediğinden Vergi Dava Dairesinin söz konusu cezaya ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen
dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.