Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/518, Karar No: 2021/5981

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/518 E. , 2021/5981 K.
“İçtihat Metni”


T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/518
Karar No : 2021/5981

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. Dr. ….

İSTEMİN KONUSU
: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı şirket adına, davalı idarenin 22/09/2016 tarih ve 11527 sayılı yazısına istinaden ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamesi üzerine 2014 yılının Şubat dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından beyanname verilmesinden sonra idarece gönderilen yazıyla düzeltme beyannamesi vermemesi halinde özel esaslara tabi tutulacağı bildirilerek ikinci bir beyanname vermeye zorlandığı, dava konusu tarhiyatın bu zorlama sonucu verilen beyanlara dayandığı, idarece faturanın sahte olduğunun iddia edilmesi halinde vergi incelemesi yapılmak suretiyle belgenin sahteliğinin somut verilerle ortaya konulması gerektiği, olayda ise idarece mükellef tarafından indirime konu edilen vergilerin doğruluğu gerçekleştirilecek bir vergi incelemesi ile somut verilerle ortaya konulmaksızın yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacının 2012 yılından itibaren düzenli olarak ihracat kaynaklı katma değer vergisi iadesi almaya başladığı, iadesi talep edilen tutarın giderek arttığı, işçi sayısı hemen hemen aynı kalsa da günlük üretimin değerinin yaklaşık 1.000.000 dolara ulaştığı, üretimin neredeyse %90’ının Kırklareli dışında, ağırlıklı olarak da İstanbul’un muhtelif yerlerindeki fason atölyelerde yapıldığı yönünde bildirimde bulunulduğu, nakliye aracı ve giderinin olmadığı, tekstil üretimi imal ve ihracatı ile uğraştığını belirten davacının tekstil ürünlerinin ana girdisi olan kumaş üretimini fason atölyelerde yaptırdığı, fason üretimde katma değer vergisi oranı %8 olmasına rağmen ihracat bedelinin %13,5 ve 14’ü arasında katma değer vergisi iadesi istenildiği, davacı şirket, yönetici ve ortakları tarafından malvarlıkları elden çıkartılmışsa da kullanılmaya devam edildiği, davalı idarece davacı şirkete gönderilen yazının bilgilendirme ve tavsiye niteliği taşıdığı, zorlama yazısı olarak algılanamayacağı, davacı şirket ile grup şirketleri olan … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile … Tekstil Ürünleri Anonim Şirketi’nin 2010 ila 2016 yıllarında ihracata yönelik işlemlerinin gerçek olup olmadığının tespiti amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişliğince soruşturma başlatıldığı, gümrük müfettişlerince hazırlanan 19/07/2017 tarihli soruşturma raporu ile …. ve ….’n …. Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescilli muhtelif ihracat beyannameleri ve eki ihracat faturalarındaki bilgilerde değişik gösterilmesi suretiyle haksız yere katma değer vergisi iadesinden yararlanılması eyleminden sorumlu olduklarının tespit edildiği, gerek davacı şirket gerek …. Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile anılan şirketlerin kanuni temsilcisi ve ortağı … ve ortağı olan … hakkında yapılan malvarlığı araştırması neticesinde amme borcunu karşılayacak malvarlığı olmadığı, haklarında yapılan inceleme öncesi ve sonrasında hükümsüz tasarruflarla ve muvazaalı işlemlerle şirketlere ve kendilerine ait malvarlıklarını elden çıkardıkları, amme borçlusu şirketler hakkındaki 01/03/2017 tarih ve 2 ile 3 sayılı vergi inceleme raporları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi tarafından düzenlenen 19/07/2017 tarih B/7 sayılı soruşturma raporu da dikkate alındığında amme alacağının tahsilinin imkansız hale geleceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Davacı şirket adına, davalı idarenin 22/09/2016 tarih ve 11527 sayılı yazısına istinaden ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamesi üzerine 2014 yılının Şubat dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası, davacı tarafından beyanname verilmesinden sonra idarece gönderilen yazıyla düzeltme beyannamesi vermemesi halinde özel esaslara tabi tutulacağı bildirilerek ikinci bir beyanname vermeye zorlandığı, dava konusu tarhiyatın bu zorlama sonucu verilen beyanlara dayandığı, idarece faturanın sahte olduğunun iddia edilmesi halinde vergi incelemesi yapılmak suretiyle belgenin sahteliğinin somut verilerle ortaya konulması gerektiği, olayda ise idarece mükellef tarafından indirime konu edilen vergilerin doğruluğu gerçekleştirilecek bir vergi incelemesi ile somut verilerle ortaya konulmaksızın yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmış olup, Dairemizin E:2019/4903 sayılı dosyasında davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle ihracat istisnası kapsamında haksız olarak iade aldığı katma değer vergisinin geri alınması amacıyla Ocak ila Aralık 2014 dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ile Ocak ila Nisan dönemleri için üç kat, Mayıs ila Aralık dönemi için ise tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası kaldırılması istemiyle açılan davada; bu dava dosyasındaki davalı idarenin yazısında bahsedilen ve davacı şirketin alımda bulunduğu firmanın tarhiyata dayanak alınak vergi inceleme raporunda eleştiri konusu yapıldığı anlaşıldığından, dolayısıyla söz konusu firma yönüyle artık bir vergi incelemesi yapılmasına da gerek bulunmadığından Daire kararına bu gerekçe ile katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir