Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/4348, Karar No: 2022/649
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/4348 E. , 2022/649 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4348
Karar No : 2022/649
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …İletişim Sistemleri Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 10/02/2011 tarihinde …tarafından düzenlenen 2 adet faturanın 2010 yılı için gider olarak kaydedildiği, faiz gideri olarak kaydedilen miktara ilişkin belge sunulmadığı, bir kısım faturaların döviz kuru değerlemelerinin yanlış yapıldığı, karşılıksız çıkan çekle ilgili olarak dava açıldığı ancak çek miktarının gider yazıldığı yönünde saptamalar içeren vergi tekniği raporunun done alındığı vergi inceleme raporu uyarınca 2010 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve aynı yılın Ekim-Aralık dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından 2010 yılında …firmasına Katar’da gerçekleştirilen hava limanı projesi için ticari mal satışında bulunduğu, bu satışlara …’nin aracılık ettiği ve verdiği bu aracılık hizmeti için 10/02/2011 tarihinde davacıya iki adet fatura düzenlediği, söz konusu hizmetin 2010 yılında alınması nedeniyle kurumlar vergisi beyan dönemi henüz gelmediği ileri sürülerek fatura içeriği bedellerin 2010 yılında gider olarak kaydedildiğinin belirtildiği, olayda, davalı idarece bu hizmetlerin 2010 yılına ilişkin olduğunun davacı tarafından kanıtlanamadığı ve buna ilişkin bir sözleşme sunulmadığı belirtilmiş ise de dava dilekçesine eklenen belgelerden, davacının yaptığı satışla ilgili belgelerde geçen numaraların hizmete ilişkin faturalarda da yazılı olması nedeniyle her bir aracılık hizmeti faaliyetinin davacının iddia ettiği gibi söz konusu firmaya yapılan satışlardan kaynaklandığı, dönemsellik ve tahakkuk ilkesi gereğince 2010 yılına ilişkin olduğu sabit olan giderin aynı yılda gider yazılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından tarhiyatın, 10/02/2011 tarihinde …’den alınan faturaların gider olarak beyan edilmesinden kaynaklanan kısmında hukuka uygunluk, diğer kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi azaltılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Faturanın malın teslimi yada hizmetin yapılmasından itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen fatura hiç düzenlenmemiş sayılacağından 10/02/2011 tarihinde düzenlenen faturaların 2010 yılı için gider yazılamayacağı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Gelir ve gider aynı yılda gerçekleştiğinden vergi inceleme elamanının dönemsellik iddiasının dayanağı bulunmadığı gibi 2011 yılı için düzeltme yapılmadığı, faturalara ait giderin 2011 yılına yazılmasının vergi hukuk tekniği yönünden yanlış olduğu, ……yönünden alacak hakkının 2010 yılında doğduğu belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının …firmasına yaptığı satışlara aracılık etmesi nedeniyle 10/02/2011 tarihinde …tarafından düzenlenen komisyon faturalarına ilişkin ödemelerin 10/06/2011 tarihinde gerçekleştirildiği ve şirket yetkilisince inceleme sırasında komisyon faturalarının mal satışlarının kesinleşmesi akabinde 10/02/2011 tarihinde düzenlendiğinin beyan edildiği, aracılık hizmetiyle ilgili bir sözleşme sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış olup, anılan Kanunun 231. maddesinin 1. fıkrasının 5. bendinde ise faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu sürede düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
1 sıra numaralı Muhasebe Sistemleri Uygulama Genel Tebliği’nde, “dönemsellik kavramı”; işletmenin sürekliliği kavramı uyarınca sınırsız kabul edilen ömrünün, belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanması olduğu ve gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi, hasılat, gelir ve kârların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılmasının bu kavramın gereği olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapılmasını izleyen günden itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içinde düzenlenmeyen faturaların ise hiç düzenlenmemiş sayılayacağı açıktır.
Vergi sistemimizde ticari kazançta tahakkuk esası kabul edilmiş olup vergiyi doğuran olayın vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiştir.
Dönemsellik kavramı ise, işletmelerin sınırsız sayılan yaşam süresinin belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden ayrı olarak değerlendirilmesini ifade eder. Bu ilke gereği bir hasılatın ve ya giderin belli bir dönemin kazancının tespitinde dikkate alınabilmesi için hasılatın veya giderin anılan döneme ait olması gerekmektedir.
Davacının …ile ilişkisi hususunda her hangi bir sözleşme bulunmamaktadır. …firmasına düzenlenen faturalarla davacı adına düzenlen faturalarda numaralar olsa da bu durum davacı ile …arasında ilişkinin mahiyetini ve tahakkukun 2010 yılında gerçekleştiğini ortaya koymamakta ayrıca bu durumun kabulü halinde faturanın süresinde düzenlenmediği ortaya çıkmaktadır.
…firmasına yapılan satışlara …’nin aracılık etmesi nedeniyle 10/02/2011 tarihli faturaların düzenlendiği, faturalara ilişkin ödemelerin 10/06/2011 tarihinde gerçekleştirildiği, şirket yetkilisince satılan malların kabullerinin kesinleşmesi akabinde şirket adına faturanın düzenlendiğinin beyan edildiği dikkate alındığında, yukarıda sözü edilen tahakkuk esasına göre tahakkukun 2011 yılında gerçekleştiği anlaşılmış olup dönemsellik ilkesi gereğince sözü edilen iki adet faturanın 2010 yılına gider olarak yazılmasında hukuka uygunluk bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyatın 10/02/2011 tarihinde ……’den alınan faturaların gider olarak beyan edilmesinden kaynaklanan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.