Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/2126, Karar No: 2022/1361

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/2126 E. , 2022/1361 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2126
Karar No : 2022/1361

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen kurumlar vergisi ile 2013 yılının Nisan dönemi gelir (stopaj) vergisi raporlarına istinaden azaltılan 536.983,63 TL tutarındaki devreden yatırım indirimi istisnası tutarının 481.361,79 TL’lik kısmı için 2016 yılının Nisan döneminde ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilip ödenen gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ve bu tutarın yasal faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na 5035 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde; yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olduğunun hükme bağlandığı, anılan Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde; Teknoloji Geliştirme Bölgesinin, yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı; Araştırma ve Geliştirmenin, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları; Yazılımın ise, bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili gereken işlemleri yapmasını sağlayan komutlar dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, işletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren belgelerin, belli bir sistematik içinde, tasarlama, geliştirme şeklindeki ürün ve hizmetlerin tümü ile bu ürün ya da mal ve hizmetlerin lisanslama, kiralama ve tüm hakları ile devretme gibi teslim şekillerinin tümünü ifade edeceği şeklinde tanımlandığı, 1 seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “5.12.2. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda Yer Alan İstisna” başlık bölümünde, 4691 sayılı Kanun ile ilgili düzenlemelere yer verildikten bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin bölge dışında gerçekleştirdikleri faaliyetlerinden elde ettiği kazançların yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisnadan yararlanamayacağı, teknoloji geliştirme bölgelerinde yazılım ve Ar-Ge faaliyetinde bulunan şirketlerin, bu faaliyetler sonucu buldukları ürünleri kendilerinin seri üretime tabi tutarak pazarlamaları halinde, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmı, transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılmak suretiyle istisnadan yararlanabileceği, üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan kazancın diğer kısmı ise istisna kapsamında değerlendirilmeyeceği, ancak, lisans, patent gibi gayrimaddi haklara bağlanmamış olmakla birlikte uyarlama, yerleştirme, geliştirme, revizyon, ek yazılım gibi faaliyetlerden elde edilen kazançların istisna kapsamında değerlendirileceğinin kurala bağlandığı, davacı şirketin 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporu ile, 2012 yılında teknoloji geliştirme bölgesinde elde edilen 12.986.105,35 TL tutarındaki kazancın kurumlar vergisi beyannamesinde indirilecek istisna olarak gösterilmesine karşın söz konusu tutarın tamamının 4691 sayılı Kanunun uygulanması kapsamında istisna olarak kabul edilemeyeceği, kazancın tespit edilen emsal oran nispetinde ayrıştırılmaya tabi tutulması sonucu teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası kapmasında değerlendirebilecek tutarın 8.505.899,00 TL olduğunun tespiti üzerine yeniden düzenlenen beyan tablosu ile hesaplanan kârdan 2009 ila 2011 yıllarına ait zararın mahsup edilmesi nedeniyle geçmiş yıl zararlarının sıfır olarak dikkate alınması gerektiğinin belirtilmesi üzerine davacı taafından 2015 yılına ilişkin dava konusu kurumlar vergisinin ihtirazi kayıtla tahakkuk ettirilip ödendiğinin anlaşıldığı olayda, söz konusu uyuşmazlığın çözümünde 2012 yılında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde elde edilen kazancın tamamının istisna kapsamında olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerektiği, 4691 sayılı Kanun’un uygulaması kapsamında elde edilen kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna olduğu ve Kanun’da herhangi bir sınırlama getirilmediği halde Genel Tebliğ ile hangi faaliyetlerin yazılım ve Ar-Ge faaliyetleri kapsamında kabul edilmesi gerektiği yönünde getirilen düzenlemenin Kanun hükmünü daralttığı ve bu durumun Hukuk Devleti ilkesinin normlar hiyerarşisi prensibine aykırılık teşkil ettiği dolayısıyla 2012 yılına ait beyanların vergi inceleme raporu ile düzeltilmiş hali dikkate alınmak suretiyle ihtirazi kayıtla tahakkuk ettirilen vergide hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu gelir (stopaj) vergisi kaldırılmış, ödenen verginin yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının Teknoloji Geliştirme Bölgesinde elde ettiği kazancının bir kısmının istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği hususu hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile sabit olduğundan geçmiş yıl zararlarının sıfır olarak dikkate alınmak suretiyle tahakkuk ettirilen vergide hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu verginin, davacının 2012 yılına ilişkin hesaplarının incelenmesi sonucu 2013 yılına önceki dönemlerden devreden zararların sıfırlanması ve bu yıla devreden yatırım indirimi istisnasının azaltılmasına dayandığı ve sözü edilen hususlar davacı tarafından dikkate alınması neticesinde 2015 yılında ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilip ödenen kurumlar vergisinin değinilen hususlardan kaynaklanan 760.147,21 TL’lik kısmına karşı açılan davada, tahakkukun bahsedilen kısmını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı Danıştay Üçüncü Dairesinin 29/03/2022 tarih ve E:2018/2127, K:2018/1362 sayılı kararı ile onandığı dolayısıyla dayanağının kalmadığı anlaşıldığından, yazılı gerekçeyle kaldırılmasına ilişkin Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir